BRINGEN - Turkce'ya çeviri

• götürmek
• getirmek
• getirir
• getirebilir
• getiriyor
• götürmeliyiz
• getirecek
• götürecek
• götürmeliyim
• getireyim mi
• taşımak
• sokmak
• götüreyim mi
• götürün
• getirebilir misin
• götürebilir misin
• götürür müsün
• getirir misin

Bringen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Roach, du wurdest angeschossen. ins Krankenhaus bringen.
Roach, vurulmuşsun. Seni hastaneye götürmeliyiz.

Ich will Klaue hier vor Gericht bringen.
Klaueyu yargılamak için buraya getirmek istiyorum.

Und ich muss Sie nur zu ihnen bringen.
Tek yapacağım da seni onlara götürmek.

Sie kann das Geld nach Hause bringen.
Para üstünü eve getirir.

Dein Haus muss Glück bringen.
Evin şans getiriyor olmalı.

Soziale oder berufliche Netzwerke können Ihnen erstaunliche Ergebnisse bringen.
Sosyal veya profesyonel ağ size şaşırtıcı sonuçlar getirebilir.

Etwas Kaffee bringen?
Megana kahve getirebilir misin?

Denn die sind es, die Veränderung bringen.
Değişimi getirecek olanlar onlardır çünkü.

Ihn nach Hause bringen, schnell!
Onu hemen eve götürmeliyiz.

Gladys, wie geht dir? Ich bringen Essen für dich.
Gladys nasılsın? Sana yiyecek getirmek.

Bitte, Sie müssen mich zu Sir Fletcher bringen.
Lütfen beni Sir Fletchera götürün.

Ich will ihn zu Rosalee bringen.
Onu Rosaleeye götürmek istiyorum.

Meine Männer bringen sie jetzt zu Fall.
Adamlarım onu şimdi aşağı getiriyor.

er soll Ihnen Glück bringen.
sans getirir.

Superfruits' Kann Gesundheitliche Vorteile Bringen.
Superfruits Bazı Sağlık Faydaları Getirebilir.

Kannst du uns Essen bringen?
Yemek getirebilir misin?

Mich verhaften? Willst du mich aufs Revier bringen, Fingerabdrücke nehmen?
Beni tutuklayacak mısın? Beni merkeze götürecek, kayıtlara geçirecek… parmak izimi alacak,?

David wird Oliver finden und ihn nach Hause bringen.
David, Oliverı bulacak ve onu evine getirecek.

Dolan, komm, wir müssen dich ins Krankenhaus bringen.
Dolan, hadi, seni bir hastaneye götürmeliyiz.

Sie wollte ihn nach Hause bringen.
Onu evine getirmek istedi.