Getirmek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Üstelik ofise getirmek için de gayet şıktır.
İdam cezasını getirmek isteyen gitsin Kuzey Kore
Kutuyu sen getirmek zorundasın.
Gladys nasılsın? Sana yiyecek getirmek.
her şeyi eski hâline getirmek istersen… kullan gitsin.
İlk Bıçakı bulup getirmek.
Bu haberi getirmek zorunda kaldığım için üzgünüm.
Üstelik ofise getirmek için de gayet şıktır.
Onu bizzat kendim getirmek istedim.
Ben Teyzeyi geri getirmek istiyorum.
Sana su getirmek istiyorum.
Onu evine getirmek istedi.
hareketli hâle getirmek istiyorlardı.
ışığı ve barışı getirmek için gururla devam edin.
Sanırım gerçekten müzik programını geri getirmek istiyor.
Karımı getirmek istiyorum da.
Anlaşmazlıklar yaşamış olsak da gelip sana bir bakmak, yiyecek getirmek istedim.
Ama önce onları getirmek zorundayız.
Çocuğu eve getirmek istiyorlar.
Binbaşı, size bazı güzel haberlerim var, haberi bizzat kendim getirmek istedim.