Eve getirmek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Benim görevim esasen bizleri sağ salim eve getirmek.
Şimdi sırada yapacak tek bir şey kaldı, kemeri eve getirmek, değil mi?
Şimdi önceliğiniz Infiniden çıkan nakliyatı önlemek… ve Carmichaelı eve getirmek.
Onların işi güvenle onları eve getirmek.
Ve sonuçta adamlarımızı tek parça olarak eve getirmek bizim sorumluluğumuz.
Ve sonuçta adamlarımızı tek parça olarak eve getirmek bizim sorumluluğumuz.
Aynı doğrultuda, yeni yapı malzemeleri eve getirmek daha da zor.
Derdim oğlanları bulmak, eve getirmek….
biz askerlerimizi eve getirmek istiyoruz.
Bütün iş hayatım boyunca işteki sıkıntıları hiç eve getirmek zorunda kalmadım.
Onu güvenli bir şekilde eve getirmek istiyorum.
o Lilynin umutsuzca eve getirmek istediği sadist, ahlaksız, kötü bir canavar.
Ve annemi eve getirmek istediğimiz gün acımasız bir Rus tankı gibi gittikçe yaklaşıyordu.
Denisee beni eve getirmesini söyle, olur mu?
Onu eve getirdiğiniz için teşekkürler.
Onu eve getirmenin yolunu bulalım.
Onu evine getirmek istedi.
Lütfen çocuğu eve getirmeye yardım edin!
Onu evine getirmek istedi.
Sonra da NASA sizi eve getirmeye karar verdi.