Giderdik Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ben küçükken kasımda Brightona giderdik.
Gingen wir im November immer nach Brighton.Sydneydeyken bütün akşam kod yazardık ve sabahları Great Barrier Reefe dalışa giderdik.
Als ich in Sydney arbeitete, programmierten Yağmur yağmamış olsaydık, giderdik.
Hätte es nicht geregnet, wären wir gegangen.O zamanlar Emilios dayı ne zaman bir yolculuktan dönse birlikte hamama giderdik.
Immer, wenn Onkel Emilios von einer Fahrt zurückkehrte, gingen wir in den Hammam.Sürekli eve beraber giderdik.
Stets gingen wir zusammen heim.Önceleri, bütün duruşmalara, müracaatlara, basın toplantılarına birlikte giderdik.
Zuerst gingen wir zusammen. Alle Anhörungen, Anträge, Pressekonferenzen.Yatağa giderdik ve….
Oraya giderdik biz annemle.
Léanın babası gibi güneye giderdik.
Nach Süden fahren, wie Léas Papa.Pazar günleri genelde Rajla çiftçi marketine hippi kızları tavlamak için giderdik.
Gewöhnlich gehe ich Sonntags mit Raj Hippi-Mädchen auf dem Bauernmarkt anmachen.Ben çocukken, arkadaşlarımla kamp yapmaya giderdik.
Eskiden her yere birlikte giderdik.
Ve, uh, belki alışveriş merkezine ya da sahile giderdik.
Und vielleicht ins Kaufhaus oder an den Strand zu gehen.Evet, okuldan sonra alışverişe filan giderdik.
Ja, nach der Schule gingen wir shoppen und so.Ya da okulu asıp balığa giderdik.
Oder schwänzten und gingen angeln.Biz her gün birlikte okula giderdik ve birlikte eve dönerdik.
Wir gingen alle zusammen zur Schule und jeden Tag als Gruppe nach Hause.Biz… arada sırada beraber konsere giderdik.
Wir sind ab und zu auf Konzerte gegangen.Haftasonları, birlikte New York Citys radyosuyla aynı sıradaki Cortlandt Caddesine giderdik.
Am Wochenende gingen wir in Ben ve babam eskiden hep maça giderdik.
Mein Dad und ich gingen ständig zu den Spielen.Bize kalsa siz kızlarla amigo kampına giderdik.
