GITMEDIĞINI - Almanca'ya çeviri

• gehe
• weg
• läuft

Gitmediğini Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Okula birkaç gün gitmediğini biliyorum.
Ich weiß, dass sie ein paar Tage versäumt hat.

Bu şeyin tersine gitmediğini sanıyordum.
Ich dachte, das Ding kann nicht rückwärts.

Geldiğinize göre bir şeylerin yolunda gitmediğini sezmiş olmalısınız.
Sie kamen hierher, weil Sie spüren, dass etwas nicht in Ordnung ist.

Topher, Judd Amcanın patladığında Cennete gitmediğini söyledi!
Topher sagt, Onkel Judd kam nicht in den Himmel, als er explodiert ist!

Ame bana askere gitmediğini söyledi?
Ame sagte mir, Sie haben nicht gedient?

Dip çizgi… Disantos Caranın gitmediğini biliyor.
DeSantos weiß, dass Cara nicht weg ist.

Milletin kiliseye ateist vaazlar dinlemek için gitmediğini biliyorsun.
Weißt du, die Leute gehen nicht in die Kirche, um atheistische Predigten zu hören.

Federal dosyaların% 97sinin hiç duruşmaya gitmediğini biliyor muydun?
Wissen Sie, dass es bei 97% aller Bundes- fälle nicht zu einem Verfahren kommt?

Podolski, Çine neden gitmediğini açıkladı!
Lukas Podolski erklärt warum er nicht nach China wechselte!

Sullivan, Christynin Barbadosa neden gitmediğini söyledi mi?
Hat Walter Sullivan gesagt, warum Christy nicht in Barbados war?

Bu durum, bebeğin son saat içinde doğum kanalından daha aşağıya gitmediğini gösterir.
Dies bedeutet, dass das Baby sich innerhalb der letzten Stunde nicht weiter den Geburtskanal entlang bewegt hat.

Sonlarda bir Ferrarinin çok hızlı gitmediğini gördüğümde şaşırmıştım.
Ich war überrascht, als ich am Ende einen Ferrari sah der nicht so schnell fuhr.

Bize çoğu zaman, Berkshireın neden bedelsiz sermaye arttırımına gitmediğini soruyorlar.
Wir werden oft gefragt, warum berkshire seine aktie nicht spaltet.

Öbür herifin çoktan polise gitmediğini nereden biliyorsun?
Woher weißt du, daß der andere nicht zur Polizei ist?

Sevgililer, hiç bir şeyin ters gitmediğini söylemek için buradayım.
Meine Lieben, ich bin hier um euch zu sagen, dass nichts daneben gegangen ist.

Ki bu ne zaman hiçbir yere gitmediğini kanıtlıyor? Bilinci açıkken.
Was beweist, er geht nirgends hin,… wenn… er… bei Bewusstsein ist.

Bu yağların, doğrudan banka hesabınıza gitmediğini nereden bileceğiz?
Woher wissen wir, dass das Fett nicht direkt auf ihr Bankkonto fließt?

Harveynin sana bir iş bulduğunu ama senin gitmediğini.
Das Harvey dir einen Job gab und du nicht aufgetaucht bist.

Mayısa neden bu zamana kadar gitmediğini biliyorum.
Ich weiß… warum Sie noch nicht… zum 18. Mai zurückgereist sind.

Partnerinize neyin hoşuna gidip gitmediğini sorun!
Frage, was deinem Partner gefällt und was nicht.