GITMEDIĞINI - Bulgarca'ya çeviri

не ходиш
gitmiyorsun
gidiyor
не е отишъл
gitmedi
gidemez
не отива
gitmiyor
giden
е минала
geçti
geçmiş
gittiğini
не си
olmadığını
değil misin
kendine
falan değilsin
degilsin
bir
değilsin , değil mi
gitmedin
bir sen değilsin
не върви
gitmiyor
yürümüyor
takip etme
gidiyor

Gitmediğini Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Yurinin şirketine daha önce hiç gitmediğini söyledi bize.
Той каза, че никога не е ходил във фирмата на Юри.
Hoffman Iraka hiç gitmediğini söylemişti.
Каза, че не е стъпвал в Ирак.
Kuzeylilerin hepsinin gitmediğini biliyorsunuz.
Знаеш че не всички Северняци са заминали.
Hayır, sadece neden hiç Kiliseye gitmediğini merak ediyorum.
Не, просто се чудя защо изобщо ходиш на църква.
Bu gülüşün hoşuma gitmediğini biliyordum.
Знаех си, че този смях не беше на добре.
Chuckın bir kez bile annesinin mezarına gitmediğini biliyor musun?
Знаеш ли, че Чък не е ходел на гроба на майка си?
Perşembeye kadar gitmediğini sanıyordum.
Мислих, че заминаваш в четвъртък.
Polise verdiği ifadesinde daha önce hiç Renoya gitmediğini söylemiş.
И според досието му е казал на полицията, че никога не е бил в Рино.
Ama adam kurbanın evine hiç gitmediğini söylemişti.
Но той заяви, че никога не е бил в къщата на жертвата.
Bak, istediğin gibi gitmediğini biliyorum.
Виж, знам, че не потръгна както го искаше.
Merak ediyorum da, çünkü oraya pek gitmediğini biliyorum… Ben her zaman ordayım.
Знам, че не ходиш много често там, а аз ходя непрекъснато.
Nathan bize senin onun hiçbir spor ya da okul etkinliğine gitmediğini söyledi.
Нейтън ни каза, че никога не сте ходили в училище на състезанията му.
O olmadığını ve Roanokeye hiç gitmediğini söyledi.
Каза, че никога не е била в Роанок.
Onur Kilisesinde işlerin pek iyi gitmediğini söyledi.
Тя ми каза, че нещата в църквата не вървят на добре.
Dün gece ona neden Lakers maçına gitmediğini sorun.
Попитайте го защо снощи не отиде на мача на Лейкърс.
Lee gizli polis olmadığını ve Bay City Kafeye hiç- gitmediğini söylüyor.
Каза, че не е полицай под прикритие и никога не е бил в онова кафе.
Onun apartmanına hiç gitmediğini söylemiştin.
Че никога не сте били в апартамета й.
Greg daha önce hiç kampa gitmediğini söyledi.
Грег каза, че никога не си била на палатка.
O markete hiç gitmediğini söylemiştin.
Казахте, че никога не сте стъпвали в онзи магазин.
Testin pek de iyi gitmediğini duydum.
Чух, че тестът не минал особено добре.
Sonuçlar: 75, Zaman: 0.0951

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Bulgarca