GITMESI - Almanca'ya çeviri

gehen
gitmek
gidiyor
gidip
yürümek
çıkmak
ayrılmak
gidelim
gidin
gider
weg
uzak
kayıp
ayrılmak
çıkmak
yolu
gitti
yol
uzaklaş
çek
gideli
verschwinden
kaybolur
kayboluyor
yok
kayboluşu
çıkmak
kayıp
gitmemiz
ortadan kaybolmak
gidelim
ortadan kaybolur
laufen
yürümek
koşmak
gidiyor
koşu
serbest
koşar
çalışır
yürüyüş
koşuyor
fahren
gitmek
sürüş
sürmek
gidiyoruz
binmek
götürmek
sürücü
araba kullanmak
gideceğiz
arabayla
hin
gitmek
gidiyor
gösterir
oraya
yere
giderim
nereye gidiyorsun
gideceğiz
götür
koy
los
hadi
haydi
oluyor
var
gitmem
gidelim
başla
sorun
yürü
derdin
fliegen
uçmak
uçar
uçuyor
uçan
uçabilir
gitmek
uçurmak
sinekler
uçmayı
uçuş
reisen
seyahat
gitmek
gezmek
gezi
dolaşmak
travel
yolculuk
aufsuchen
gitmek
ziyaret
görünmelidir
görmem
danışmalıdır

Gitmesi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Evet, gitmesi gerektiğini söyledi….
Ja, er sagte, er muss gehen.
Gitmesi gerekiyor… çünkü annesi hasta.
Weil seine Mutter krank ist. Er muss hin.
Jordanın gitmesi gerekiyor.
Und Jordan muss weg.
Gitmesi gerek. Beni anlıyor musun?
Verstehst du mich? Er muss verschwinden.
Birinin hemen oraya gitmesi ve onları bulup kurtarması gerekiyor.
Jemand muss sofort dahin fahren, sie finden und sie retten.
Cidden, patronun araştırmamı imzalaması lazım yani yemeğin iyi gitmesi lazım.
Ernsthaft jetzt. Ich brauche ihn, damit er meine Forschungsarbeit unterschreibt.- Also muss es gut laufen.
OConnorın gitmesi gerekti.
O'Connor musste plötzlich los.
Toddun gitmesi gerekiyordu.
Todd musste gehen.
Gitmesi gerekiyor.- Ne?
Sie muss weg.- Was?
Uzmanın gitmesi gerekmez mi?
Soll da nicht der Gutachter hin?
Gitmesi gerek Alice.
Er muss weg, Alice.
Birinin gitmesi lazım.
Jemand muss verschwinden.
Ancak Hazelin Amsterdama gitmesi imkansız gibi görünüyor.
Damit Hazel nach Amsterdam fahren kann.
Üzücü bir gün olacak ama daha faydalı olacak gitmesi.
Ein Trauertag… aber vieles wird dann besser laufen.
Tam merkezine gitmesi gerekiyor.
Sie muss direkt ins Zentrum fliegen.
Gitmesi gerekecek.
Sie muss gehen.
Ama gitmesi gerekmiş. Evet az önce.
Vorhin. Aber er sagte, er müsse los. Ja.
Okuldan önce eve gitmesi gerekti.- Çoktan gitti.
Schon weg. Sie musste noch mit den Mietern von ihrem Haus sprechen,
Turbonun gitmesi lazım. Haklısın.
Du hast recht. Turbo muss weg.
Bu ailenin Almanyaya gitmesi gerekiyor ve bunu hep birlikte yapmalaı gerekiyor.
Die Familie muss nach Deutschland reisen und muss dies gemeinsam tun.
Sonuçlar: 833, Zaman: 0.0931

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca