Hep senin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Hep senin şampiyonluğuna inandık.
Bunlar hep senin suçun, Kelliot.
Hep senin kurban olduğunu düşünmüştüm.
Ama bundan sonra bir parçam hep senin olacak.
Bu hep senin suçun McBurgertown.
Hep senin onu değiştireceğini düşünmüştüm.
İmdat! Sanırım eriyorum. Hep senin suçun.
Hep senin farklı olduğunu düşünmüştüm.
Kapa çeneni! İşte bu hep senin yüzünden!
Biz hep senin bunu taşıyabilecek kadar güçlü olduğunu düşündük.
Neden böyle şeyler hep senin başına geliyor? Lanet olsun kuzen.
Neden böyle bir şey hep senin gibi görünüyor?
Niye hep senin için?
Yani kasa, babamın kol saati… hep senin işin miydi?
Evet, neden böyle bir şey hep senin gibi görünüyor?
Hep senin dediklerini yaptım.
Ölünceye kadar hep senin yanında olmak istiyorum.
Hep senin hakkında konuşurdu.
Marie hep senin kontun olmadığı kadar… dürüst
Nasıl oluyor da hep senin siktirboktan şeylerin oluyor?