Huzurla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ve çocukların huzurla uyuduğu.
Günlerimi kefaret ödeyerek ve garip gelecek ama huzurla geçirdim.
Taze çiçeklerin görünümü ve kokusu evleri huzurla kaplar.
Zinoviy Kolobanov 1995 yılında huzurla ölmüştür.
Çok sayıda korkunç canavar köylülerin huzurla yaşamasına izin vermedi.
Onu buraya getirmekte ısrar etmeseydim, huzurla uykusunda ölmüş olabilirdi belki de.
Binlerce yıl huzurla yaşadılar.
Komünist Rusyada halkın çoğunluğu sadece huzurla yaşamak isteyen insanlardan oluşurdu.
Bu Android oyununun dünyasında sevimli hayvanlar huzurla yaşadı.
Her tarafım ağrıyor ama huzurla uyuyabilirim artık.
Şimdi onun kollarında huzurla uyuyordu.
içerideki adamlar huzurla kardeşlerinin yanına katılsın.
Mazie huzurla seyahat edebilir.
Terörü huzurla karıştırıyorsun.
Artık huzurla yukarı gidebilirsiniz.
Seni biraz huzurla göndermeyi umut ediyordum Anna.
Halkımızın şerefli ve huzurla yaşayacağı yeni bir dünya inşa etmelisin.
Başımı yastığa umutla, huzurla koyuyorum, pırıl pırıl bir yeni güne uyanmak için.
Huzurla yaşadığın için de vur!
Çünkü Güne Huzurla Başlamak Hepimizin Hakkı.