Imkânsızdır Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Zengin olurdum. Ölümcül Fırlatış imkânsızdır diyorlar Tuzlu Su.
Fiziksel zaman yolculuğu imkânsızdır.
Ama önemli kartel sırlarını bilen birinin gruptan ayrılması imkânsızdır.
Ve, özgürlük olmadan hiçbir zaman mutlu olamazsın, bu imkânsızdır.
Bu sırları, bizzat kendisi keşfetmiş olması imkânsızdır.
Çünkü sahip olmak imkânsızdır.
Eşitlik ve özgürlük ise o zaman Allah olmadan imkânsızdır.
Tüm şehri çevreleyen bir duvar yapmak neredeyse imkânsızdır.
Hepsine yardım yapmak imkânsızdır.
Sonra aynı tarzda iki veya birçok Tanrı idrak etmek de benim için imkânsızdır.
Bir insanın birkaç dalda mütehassıs olması, neredeyse imkânsızdır.
Ve, özgürlük olmadan hiçbir zaman mutluluk olamaz, bu imkânsızdır.
Bazı şeylere sahip olmadan yaşamak, imkânsızdır.
Bu hâliyle bir insanın yaşaması imkânsızdır.
insan olarak neredeyse imkânsızdır.
bu seçenek çoğu durumda karmaşık veya imkânsızdır.
Bunun içinse her dili bilmemiz gerekir ve bu neredeyse imkânsızdır.
İnsanoğlu için onun diğer kısımlarını görmek imkânsızdır.
Mutlu bir hayat imkânsızdır.
demektir ki, bunları yerde yanlarından geçerken anlamak imkânsızdır.