NEREDEYSE IMKÂNSIZDIR - Almanca'ya çeviri

• fast unmöglich
• nahezu unmöglich
• ist beinahe unmöglich
• quasi unmöglich

Neredeyse imkânsızdır Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Bir problem olmadan yaşamak çok zordur, insan olarak neredeyse imkânsızdır.
Es ist sehr schwierig ohne Probleme zu leben, fast nicht menschenmöglich.

Kilitten sonra çıkmak neredeyse imkânsızdır.
Wenn sie verriegeln, ist es fast unmöglich.

üstelik kopyalamak neredeyse imkânsızdır.
nicht einmal deines, und sie sind fast unmöglich zu replizieren.

Uyumam neredeyse imkânsızdı.
Das machte Schlaf fast unmöglich.

Neredeyse imkansız.
Nahezu unmöglich.

Öldürmek neredeyse imkansızdır.
Fast unmöglich, die zu töten.

Bu neredeyse imkansız.
Das ist fast unmöglich.

Sizi işe yarayacağına inandırmak neredeyse imkânsız. Görünüşe göre.
Nahezu unmöglich, Sie von den Erfolgschancen zu überzeugen. Es scheint.

Sıkılmak neredeyse imkansızdır.
Langeweile ist quasi unmöglich!

Ben neredeyse imkansız derdim. Evet.
Fast unmöglich, würde ich sagen. Ja.

Kırılması neredeyse imkansız olan çift veri şifreleme.
Doppelte Datenverschlüsselung, die nahezu unmöglich geknackt werden kann.

Bu adamları organize etmek neredeyse imkansız.
Es wird quasi unmöglich sein, diese Typen zu organisieren.

Kolluk kuvvetlerini neredeyse imkansız hale getirmektedir.
Aber ihre besondere Lage macht die Strafverfolgung fast unmöglich.

Sıkılmak neredeyse imkansızdır.
Langeweile ist nahezu unmöglich.

Bu da düğün günü neredeyse imkansız oluyor.
Da ist der freie Tag quasi unmöglich.

Öldürmek neredeyse imkansızdır.
Fast unmöglich zu töten.

Karşılaştırılması neredeyse imkansız hale gelmektedir.
Das macht Vergleiche nahezu unmöglich.

Bu oyunu uzunca bir süre oynamak neredeyse imkansız.
So ist es quasi unmöglich lange zu spielen.

Çünkü gazetecilik Türkiyede neredeyse imkânsız hale geldi.
Denn Journalismus ist in der Türkei fast unmöglich geworden.

Bu durumda konuşmak neredeyse imkansız hale gelir.
In dem Fall wird Sprechen nahezu unmöglich.