Inanmaktan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Gerçek, siz ona inanmaktan vazgeçtiğiniz zaman kaybolmayan şeydir./ Philip Kindred Dick.
Ve buna inanmaktan başka yapabileceğimiz bir şey yok.
Ya inanmaktan korkarız ya da korktuğumuz için inanırız.
Maalesef ona inanmaktan başka seçeneğimiz yok.
Varlığının hiçbir kanıtı olmayan bir şeye inanmaktan bahsediyorum.
İmkansızı başarmanın yegane yolu bunun mümkün olduğuna inanmaktan geçer.
İnsanların neden bana inanmaktan bahsettiklerini anlamıyorum?
ÇıIgının biri olabilirim ama hala sevgiye inanmaktan hoşIanıyorum.
Oysa ne kadar uzaklaşmıştık bu sözlere inanmaktan.
Ya da uçan dairelere inanmaktan.
Inanmaktan ibaret olduğunu kabul eder''.
Seni inanmaktan her ne alıkoyduysa üzgünüm ama bunların hepsi gerçek.
Kendilerine hidayet geldiği zaman, insanları inanmaktan alıkoyan şey,
Kendilerine hidayet geldiği zaman, insanları inanmaktan alıkoyan şey, onların:'' Allah,
Fakat kendilerine doğru yolu gösteren bir peygamber geldi mi insanları inanmaktan meneden şey
insanları inanmaktan alıkoyan şey, onların:'' Allah,
Buna inanmayanlar, nefsinin arzu ve ihtiraslarının peşine düşenler, sakın seni ona inanmaktan vazgeçirmesin, sonra sen
Eski nefretlerin bir gün geçeceğine, kabilelere ait çizgilerin bir gün yok olacağına, ve dünya küçüldükçe, ortak insanlığımızın kendisini göstereceğine inanmaktan başka bir şey yapamıyorum.
bana inanmaktan başka bir şey yapmadı.
Buna inanmayanlar, nefsinin arzu ve ihtiraslarının peşine düşenler, sakın seni ona inanmaktan vazgeçirmesin, sonra sen