IYILIK YAPIP - Almanca'ya çeviri

nett und
güzel ve
nazik ve
iyi ve
hoş ve
kibar ve
sevimli ve
tatlı ve
şirin ve
gut und
iyi ve
güzel ve
sağlam ve
hoş ve
yolunda ve
Gefallen und
bir iyilik yapıp
düşüp
düştü ve
beğendiysek , ve
lieb und
tatlı ve
sevimli ve
nazik ve
sevdiğim ve
iyilik yapıp
şeker ve
güzel ve
sever ve
kibar ve
aşkı ve

Iyilik yapıp Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Franco bana iyilik yapıp yarı zamanlı olarak işe alabileceğini söyledi.
Franco tut mir einen Gefallen mit der Teilzeit.
Neden bana iyilik yapıp duruyor?
Warum tut er mir weiterhin Gefallen?
Iyilik yapıp unutmak.
Den Gefallen tun und vergessen.
Iyilik yapıp unutmak.
Gutes tun und vergessen.
Hadi iyilik yapıp değiştiriyoruz.
Tut euch einen Gefallen und wechselt.
Soru 231: Bütün dinler barış vazediyor ve iyilik yapıp kötülükten kaçınmaktan bahsediyorlar.
Frage 231: Alle Religionen predigen Frieden und reden vom Tun des Guten und Vermeiden des Bösen.
Evet. İyilik yapıp insanlara yardım etmek için polis oldum.
Ich ging zur Polizei, weil ich Gutes tun und anderen helfen wollte. Ja.
Bize bu iyiliği yapıp şeytan cadının saltanatını sona erdirmeye yardım edersen son nefesime kadar anlaşmamızı yerine getirmek için uğraşacağım.
Tu uns den Gefallen und hilf uns, die Herrschaft dieser bösen Hexe zu beenden und ich werde bis zum Ende meines Lebens in deiner Schuld stehen.
Bana bir iyilik yapıp direksiyona.
Sie haben das extrem gut gemacht.
Belki hepimize bir iyilik yapıp yazılanları okurum.
Ich lese besser ab.
Bana bir iyilik yapıp biraz uzaklaşırmısın?
Ich weiß nicht. Könnten Sie mir einen Gefallen tun und weggehen?
Bana iyilik yapıp kaldıraç mı buldun yani?
Also haben Sie mir den Gefallen getan, Kapital zu finden?
Hey, Trace bir iyilik yapıp grubu kovar mısın?
Hey, Trace, bist du so nett und feuerst die Band?
Bana bir iyilik yapıp dışarı bakar mısın?
Seien Sie so gut und schauen Sie raus?
Bana bir iyilik yapıp şurdaki Bobby Frankline penisilin iğnesi yapar mısın?
Wären Sie so nett und verabreichen Bobby Franklin eine Penicillinspritze?
O yüzden neden ikimize de iyilik yapıp kliniğe gidip Baileye yardım etmiyorsun?
Also warum tust du uns beiden nicht einen Gefallen und gehst in die Klinik und hilfst Bailey?
Bir iyilik yapıp bunu Annaya götürsene.
Sei so gut und gib das Anna von mir.
Bana bir iyilik yapıp Dışişlerinin yerini gösterir misin?
Wärst du so nett und deutest in Richtung Außenministerium?
Bana bir iyilik yapıp bunu ona sen söyler misin?
Bist du so lieb und sagst es ihm?
Bir iyilik yapıp şu üst çekmeceyi boşaltır mısın?
Sei so gut und leere die Schublade?
Sonuçlar: 667, Zaman: 0.0706

Farklı Dillerde Iyilik yapıp

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca