Kâhin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Gezgin kâhin… uyan artık… ölümünden.
Kâhin Harunun oğulları sunakta ateş yakıp üzerine odun dizecekler.
Kâhin çocuğun benim felaketim olacağını söyledi.
Eski bir sinyalin tetiklendiğini gördüğümde bunun Kâhin olduğunu biliyordum.
Ülkesinde Buzi oğlu Kâhin Hezekiele.
Skyeı vurdum çünkü'' Kâhin'' öyle yapmamı istedi.
Kâhin size turuncun kötü olduğunu mu söyledi?
Kâhin de kim?
O sandıkta kaç tane Kâhin olması gerekiyor?
Bay Campbell gördüklerime istinaden, kız kardeşiniz kâhin falan değil.
Kâhin her şeyi görür ona olanlar hariç.
Bir nevi kâhin sayılırım, haberin olsun.
Kâhin kimdi? Adı neydi?
Sen tehlikeli bir yoldaşsın, Kâhin.
Yani, Kâhin sonunda görebilecek.
Kâhin üç âlemin tehlikede olduğundan bahsetmişti.
Kâhin'' gibi ifadeler kullanıyorlar.
Kâhin az kalsın SKyeı öldürüyordu.
Kâhin, Adaline, Cederic, hadi.
Çünkü Netanyahu sadece kâhin değil, liderliği bütün ülkeyi süpürmekte.