Kâhya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sessizlik, lütfen. Kâhya geliyor.
Neden kâhya gidene kadar kutuda beklediniz?
Kâhya, aşçı, yemekler, yemek odası takımı, herşey! Fatura. Buradaki herşey bu gece için kiralanmış.
Kâhya öldürülmüş.
Olduğuna göre. Kâhya öldü. Aşçı dışında herkes burada.
Kâhya ve şoför kavga ediyordu… ben de araya girmek zorunda kaldım.
Ben gidip kâhya ile konuşmak.
Kâhya tereddüt etmiş.
Mavi Ejder Kâhya Saldırgan Çağırıcı Uşak Saldırgan Hayır Hayır.
Lorelai. Kâhya.
Ben de öyle düşünmüştüm. Kâhya,?
burada kâhya değilsiniz. O benim işim.
Kişinizi öğretmen, garson, kâhya, kasap, barmen
Kâhya kendi kendine, ‹Ne yapacağım ben?› dedi.
Rab de şöyle dedi: ‹‹Efendinin, uşaklarına vaktinde azık vermek için başlarına atadığı güvenilir ve akıllı kâhya kimdir?
Kahya, lütfen ayakkabımı çıkarmama yardım eder misin?
Kahya Bayan Middleton.
Hizmetçilerin odaları altkatta. Kahya için de günün sonu.
Kahya Bayan Middleton, odada sizinle birlikte miydi?
Lord Gillinghamın kahyasına böyle dediğini biliyoruz.