KALMAN - Almanca'ya çeviri

bleiben
kalmak
kalır
kalın
kalacak
kalıyor
kalabilir
kalıp
tutmak
kalacağız
dur
Kalman
wohnst
yaşamak
kalmak
yaşayan
ev
konut
kalıyor
ikamet
oturmak
yaşar
bleibst
kalmak
kalır
kalın
kalacak
kalıyor
kalabilir
kalıp
tutmak
kalacağız
dur
bleibt
kalmak
kalır
kalın
kalacak
kalıyor
kalabilir
kalıp
tutmak
kalacağız
dur
bleib
kalmak
kalır
kalın
kalacak
kalıyor
kalabilir
kalıp
tutmak
kalacağız
dur
drinbleiben
kalman
du hierbleiben
burada kalmak

Kalman Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Sakin kalman gerektiğini unutma sakın.
Vergiss nicht, du musst ruhig bleiben.
Sence biraz daha kalman… iyi olmaz mıydı?
Wenn du noch etwas bleibst?
En iyisi burada kalman.
Bleib lieber hier.
Sevdiğin insanlar yaşIanırken senin genç kalman insanı çok üzüyor.
Es ist deprimierend, wenn ein geliebter Mensch alt wird, und man selbst jung bleibt.
Bayan Kalman, Avustralyada yaşayan kızım için Lütfen.
Miss Kalman, bitte für meine Tochter. Sie lebt in Australien.
Evde kalman gerekiyor.
Du musst zu Hause bleiben.
Hayatta kalman çok daha önemli.
Es ist viel wichtiger, dass du am Leben bleibst.
Seni kimsenin sokağa attığı falan yok, eşin dostunla kalman daha iyi olur.
Wenn sie Dich nicht rauswerfen, bleib lieber bei Deiner Familie.
Bayan Kalman, sanırım her şey istediğiniz gibi olmadı.
Miss Kalman, es hat wohl nicht alles geklappt.
Biliyorum. Kalman lazım.
Ich weiß. Du musst bleiben.
Halanla kalman daha iyi.
Es ist besser, wenn du bei deiner Tante bleibst.
Kalman bu tür cevaplar veren öğrencilerle görüştü.
Kalman befragte die Schüler dieser dritten Kategorie.
Burada gözetim altında kalman gerekecek.
Du musst hier unter Beobachtung bleiben.
Hayır, senin burada kalman ve Sakin olman gerekiyor.
Nein… Nein du bleibst hier und beruhigst dich.
Szell Kalman Square yakınındaki oteller.
Hotels in der Nähe von Szell Kalman Square.
Snyder, sakin kalman gerek.
Snyder, Sie müssen ruhig bleiben.
Ama en önemli şey senin sakin kalman.
Es ist wichtig, dass du ganz ruhig bleibst.
Hewlings, SJ; Kalman, DS( 2017):
Hewlings, S.J.; Kalman, D.S.(2017): Curcumin:
Hata yapmış olabilirsin ama… güçlü kalman gerek.
Du hast einen Fehler gemacht, aber… du musst stark bleiben.
En önemli şey sakin kalman.
Das Wichtigste ist, dass du ruhig bleibst.
Sonuçlar: 331, Zaman: 0.0328

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca