Konuşmaya başla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Rossi konuşmaya başla.
Ağzını doldurmayı bırak da konuşmaya başla.
Yani konuşmaya başla.
Josh, konuşmaya başla.
Konuşmaya başla Stick.
Hanson, konuşmaya başla.
O zaman konuşmaya başla.
Yalan söylemeyi bırak da konuşmaya başla!
Şimdi, ilgini çeken birini bul ve konuşmaya başla.
Beni sevmiyor. Sen onunla beyzboldan falan konuşmaya başla.
O zaman konuşmaya başla.
Invite contact: konuşmaya başla.
Konuşmaya başla, Jimmy yoksa Benjamini çağırır
O dikişli parmağında yüzüğünü göremiyorum yani Klaus hakkında bir şey biliyorsan, konuşmaya başla. Yoksa uykunda seni öldürürüm.
Nasıl? Pekâlâ, önümüzdeki altı aylık dönemde bunun son sigaran olmasını istemiyorsan konuşmaya başla.
Konuşmaya başlasana dostum!
Konuşmaya başlasanız iyi olur.
Konuşmaya başlasana dostum. Ve kamera!
Siz ikiniz konuşmaya başlasanız iyi olacak.
Hayır. Ama mücadelecimiz… Bay Becker konuşmaya başlamalı.