KULAĞA - Almanca'ya çeviri

klingt
gelebilir
ses
bıçak
geliyor
görünmek
kılıç
kulağa
sesi
jilet
geldiğini
hört sich
duyarlar
dinler
duyan
Ohr
kulak
es sich anhört
klingen
gelebilir
ses
bıçak
geliyor
görünmek
kılıç
kulağa
sesi
jilet
geldiğini
klang
gelebilir
ses
bıçak
geliyor
görünmek
kılıç
kulağa
sesi
jilet
geldiğini
Ohren
kulak

Kulağa Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Dört Mevsim kulağa çok hoş geldiği için bu kadar ünlüdür.
Die Vier Jahreszeiten" sind teils bekannt, weil sie das Ohr entzücken.
İki kulağa ihtiyacın yok ki.
Zwei Ohren braucht man nicht.
İyi de bu dediklerin kulağa'' bir daha görüşemeyecek olursak, seni çok sevdiğimi hatırla.
Aber das klang wie:"und wenn ich dich nie wieder sehe, vergiss nicht: Ich liebe dich.
Kulağa garip gelecek, fakat… onu duyabiliyorum.
Das mag komisch klingen, aber ich… Ich konnte ihn hören.
Bu kulağa harika geliyor ve biraz da yalnız.
Aber auch etwas einsam. Das hört sich toll an.
Aslında bu kulağa az geliyor.
Das klingt eigentlich wenig.
Kulağa dikkat edin!
Vorsicht, das Ohr.
Ölü kaldırıcının kulağa ihtiyacı yok da!
Der Bestatter braucht keine Ohren.
Bu, kulağa biraz ukalaca geldi sanırım.- Duncan--.
Duncan…?- Das klang etwas übereifrig.
Anna, kulağa çılgınca gelebilir ama yükselen bir öfke sezinliyorum.
Aber ich spüre aufkeimende Wut. Anna, es mag verrückt klingen.
Kulağa hoş geliyor. Lütfen.
Bitte! Hört sich gut an.
Hâlâ kulağa garip geliyor.
Klingt immer noch seltsam.
Kulağa karşılık bir göz.
Ein Auge für ein Ohr.
Hiçbir kulağa ihtiyacı yok.
Er braucht keine Ohren.
Bunların hepsi kulağa çok korkutucu geliyor.
Das klang alles sehr beängstigend.
Kulağa hepsi harika geliyor.
Die klingen alle fantastisch.
Kulağa eğlenceli geliyor.
Hört sich spaßig an.
Kulağa oldukça büyük geliyor.
Klingt ziemlich gross.
Böylece ses dalgası bir kulağa çarptıktan sonra diğerine gelir.
Das bedeutet, dass der Schall ein Ohr früher erreicht als das andere.
Tavuk hemen kulağa değil ne kadar uzun.
Nicht, wie lange das Huhn sofort klang.
Sonuçlar: 1338, Zaman: 0.0339

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca