Mühlet Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Fakat o, merhametinden dolayı onlara mühlet veriyor ve hemen istedikleri azabı erteliyor.
Woo müzikal filmlerde mühlet bulundu, Oz Büyücüsü gibi Amerikan Western gibi.
İki saat mühlet ile beş akşam yemeği.
Saat mühlet veriyorum.
Son bir toplantı için bize bir hafta daha mühlet verdi.
Sen bana Kıyamet gününe kadar mühlet ver!
Halkı zulüm etmeyi alışkanlık edinmiş nice şehirlere mühlet verdim,!
Netanyahuya iki Hafta Mühlet.
Karen ve Diego, bizim inişli çıkışlı yolculuk boyunca böyle bir mühlet olduğu için içten teşekkürler!
Üç hafta önce bir hafta mühlet istemiştin birader.
Sayaçlar için 3 yıl mühlet daha.
Sana 10 dakika mühlet veririm John.
John geliyorlar. Jedikiah mühlet hakkında yalan söyledi.
İki saat mühlet sona ermeden Parisin duvarları adam boyu tarihi kelimelerle şenlendi.
Allah da kendileriyle alay eder ve azgınlıklarında onlara mühlet verir; böylece onlar bir müddet başıboş dolaşırlar.
Zulümde aşırı giden nice memleket vardı ki Ben onlara önce mühlet verip sonra da tuttuğum gibi işlerini bitirdim!
muayyen vakte dek size mühlet vermek için çağırmada sizi.
Son mühletten on dakika sonra, eğer para gelmezse,
Ancak ölümün bir mühleti vardı.
Genç Nedin bilmediği ise bu mühletin ne kadar uzun olduğuydu.