MÜLKLERI - Almanca'ya çeviri

Immobilien
mülk
mülkiyet
emlak
gayrimenkul
ev
Eigentum
mülkiyet
mülk
mal
sahip
eşyaları
Besitz
mal
sahip
mülk
mülkiyeti
bulundurma
varlığım
elinde
Grundstücke
arsa
arazi
mülk
ev

Mülkleri Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bay Charles Strongun Small Heathdeki,… mülkleri için.
Zum Anwesen von Mr. Charles Strong, Small Heath.
Doğu kıyısında beş tane mülkleri var.
Sie haben fünf Objekte an der Ostküste.
An2} Maracay Grubunun dünyanın her yerinde mülkleri var.
Die Maracay Hotel Group hat überall Ableger.
Amerikalıların çoğunda birincil birincil hanehalkı kaynağı vardır- mülkleri.
Die meisten Amerikaner haben eine Hauptquelle des Haushaltsvermögens- ihre Immobilien.
İnşaat yasası uyarınca, gerekli merdivenler olarak sınıflandırılırlar ve onaylanacak mülkleri yerine getirmek zorundadırlar.
Sie werden baurechtlich als notwendige Treppen eingestuft und müssen genehmigungspflichtige Eigenschaften erfüllen.
Şehirde hiç kimse yok ama neyse ki mülkleri geride kaldı.
Es gibt keine Menschen in der Stadt, aber zum Glück haben sie ihr Eigentum zurückgelassen.
tehlikeli yangınları söndürmek ve hayatları, mülkleri ve çevreyi kurtarmaktır.
gefährliche Brände zu löschen und Leben, Eigentum und die Umwelt zu retten.
CAM mülkleri başlangıçta 1959te inşa edilen Ulusal Tarım Fuar Merkezi Kompleksinin yapılarıydı.
Die Räumlichkeiten von CAM waren ursprünglich die Strukturen für den in 1959 gebauten National Agricultural Exhibition Center Complex.
Deacon Caddesindeki mülkleri… elinde bulunduran şirketten Jin adını kaldırıyor.
der Immobilien in der Howley Avenue, Pacific Street und Whaley gehören. Ok, gut.
bireylerin belli hakları, resmi mülkleri vardır ve bunlar toplum içinde ne olduğundan bağımsız bir şekilde mutlak,
die gewisse Rechte haben, Eigenschaften in einem formalen Sinn, und diese sind bestimmt in Bezug auf ein absolutes, abstraktes Verständnis von Rechten
bireylerin belli hakları, resmi mülkleri vardır ve bunlar toplum içinde
die gewisse Rechte haben, Eigenschaften in einem formalen Sinn,
Öğrencilerin özel mülke ve kamu mülküne saygı göstermesi beklenir. Bir hırsızlık durumunda, ya da.
Man erwartet öffentliches und privates Eigentum zu achten, und Fälle von Diebstahl, Missachtung oder.
Orası Claggettin mülkü ve orayı kimseye de satmıyor!
Das ist Claggetts Eigentum, und er wird an niemanden verkaufen!
Kişisel mülküm değil ama ben kaptanıyım.
Es ist nicht mein persönliches Eigentum, aber ich bin der Captain.
Bu mülke ait belgeler… sevgili Amcam.
Papiere von diesem Eigentum… mein lieblingsonkel.
O mülk hiçbir yere gitmiyor.
Dieses Eigentum geht nirgendwohin.
Devletin, özel mülke el koyma hakkı.
Das Recht der Regierung, privates Eigentum zu konfiszieren.
Özel mülke izinsiz girdiniz.
Ihr betretet unerlaubt privates Eigentum.
Bu adamın mülküne zarar verdin.
Du hast das Eigentum dieses Mannes beschädigt.
O benim mülküm, kimse mülkümü benden çalamaz.
Er ist mein Eigentum, und niemand nimmt mein Eigentum..
Sonuçlar: 47, Zaman: 0.0442

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca