MÜLKLERI - Ingilizce'ya çeviri

properties
mülk
mülkiyet
emlak
arazi
gayrimenkul
eşya
malı
özelliği
evi
maddi
estates
emlak
arazi
gayrimenkul
miras
veraset
mülkü
malikanesinden
evi
mirası
malvarlığı
possessions
sahip
bulundurmak
mülkiyet
varlığı
elinde
malı
ele geçirilme
mülkü
bir eşya
premises
öncül
önermeyi
property
mülk
mülkiyet
emlak
arazi
gayrimenkul
eşya
malı
özelliği
evi
maddi
estate
emlak
arazi
gayrimenkul
miras
veraset
mülkü
malikanesinden
evi
mirası
malvarlığı
no inheritance

Mülkleri Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Şubelerimizdeki tüm yeni mülkleri eşit olarak sermayeye katmayı planlıyoruz.
Our plan is to capitalize all our new assets equally throughout our subsidiaries.
Liberty Sokağındaki mülkleri satın alan grup.
Group buying up the properties on Liberty Street.
Mülkleri bu kadar sevdikleri için onları da gömelim.
Since they love land so much, we will bury them.
Mülkleri, ortaklıkları ele verip tazminat.
They will turn in properties, partnerships, pay.
Evet, bütün mülkleri, tesisleri ve eğlence donanımlarıyla beraber.
Yeah. Including all of his property, facilities and leisure gear.
Mülkleri ondan kısa bir süre sonra almışlardır.
They bought the property shortly after.
Calabriada mülkleri vardı ve and'' praedia Lepidiana'' nın sahibiydi.
She had holdings in Calabria and owned the"praedia Lepidiana.
Bu alandaki tüm mülkleri bağlamak için milyonlarca dolar harcadım.
I have spent millions of dollars securing all the properties in the area.
Mülkleri için. Bay Charles Strongun Small Heathdeki.
To the premises of Mr Charles Strong, Small Heath.
Bir blok aşağıda ve Paca Sokağının her iki tarafında mülkleri var.
He's got the properties down the block and over on the even side of Paca Street.
birşekilde bugün mülkleri aksettirmedi.
somehow the properties today didn't reflect that.
Her şeylerini kaybedebilirler-- evleri, mülkleri, sahilleri.
They could lose everything-- the house, the condo at the shore.
Demek, mülkleri kaybedeceğiz.
So we lose the properties.
Yani müzeleri ve özel mülkleri hedef alıyor.
So he hits museums and private residences.
Mülkiyet haklarının geçmişte katkı sağladığı mülkleri miras edinme hakkını alan bir ülkenin bağımsızlığına dayandığını da sözlerine ekledi.
He adds that property rights are based on the independence of a country, which receives the right to inherit properties to which it contributed in the past.
Bu endüstriyel mülkleri aldığını ve Stoneheartın eskiden ordu için bilinmeyen bölgede inşa ettiği hapishaneyi yapan aynı ekibi tuttuğunu biliyorum.
I do know he bought these industrial properties, and the team rebuilding them is the same team Stoneheart uses to build black site prisons on contract for the US military.
Bulgaristanda, Komünist döneminde kamulaştırılan çeşitli mülkleri Simeon ve ailesine iade edildi.
Various estates in Bulgaria that had been nationalised during the Communist era were returned to Simeon and his family.
diğer mülkleri İskiri, Skiathos
his other possessions, the islands of Skyros,
Palmerın mülkleri burada, burada ve burada… ayrıca şehir dışında da altı ya da yedi tane daha var.
Plus six or seven more upstate. Palmer is buying properties here, here, here.
Kardeşleri arasında mülkleri olmayacak. RABbin onlara verdiği söz uyarınca,
They shall have no inheritance among their brothers: Yahweh is their inheritance,
Sonuçlar: 169, Zaman: 0.038

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Ingilizce