MÜZIK YAPMAYA - Almanca'ya çeviri

• Musik zu machen

Müzik yapmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Müzik yapmaya başlamanın yaş sınırı yoktur.
Es gibt keine Altersgrenzen, um mit dem Musikmachen zu beginnen.

Ve müzik yapmaya devam edeceğiz.
Und weiter Musik machen.

Şimdi her gittiğim yerde yeni müzik yapmaya çalışıyorum.
Ich versuche gerade, überall neue Musik zu schreiben, egal.

Şimdi dinleyin. Bu şeyi kazanacaksak, müzik yapmaya başlamamız lazım.
Hört mal zu. Wenn wir gewinnen wollen, sollten wir Musik machen.

Resim yapmaya ya da müzik yapmaya benziyor.
So als ob sie malen würden oder Musik machen.

İyi seks birlikte müzik yapmaya benzer.
Guter Sex funktioniert wie Musik.

Ben de nerede nasıl olursa olsun hep müzik yapmaya çalışıyorum.
Ich versuche immer in Kontakt mit der Musik zu sein, egal wo ich bin.

Bu durum üzerine No.1 müzik yapmaya karar verdi.
Zur Nr.1 in Sachen Musik gemacht.

Yılında sokakta müzik yapmaya başladım.
Habe ich angefangen, Musik zu produzieren.

Sizler için, siz dinlemek istediğiniz sürece müzik yapmaya devam edeceğim.
Ich/wir werde/n Musik machen, solange ihr sie hören wollt.

Yine de, bu ingiliz anahtarı sorunlarına rağmen, güzel müzik yapmaya devam etmek için mutlu olmayı seçti.
Doch trotz dieser herzzerreißenden Probleme entschied er sich, glücklich zu sein und weiterhin schöne Musik zu machen.

kalabalık yapan beraber müzik yapmaya çalışan ve bizi bir yerlere götürecek olan ipuçlarını bulmaya çalışan grubuz.
wir sind immer noch die Band, die eingequetscht in kleine Räume, zusammen gespielt hat und versucht hat, Neues zu entdecken.

Bunu müzik yapmak için imzalıyorum.
Weil ich Musik machen will. Ich unterschreibe.

Ben sadece müzik yapmak istemiştim ama birden.
Ich wollte nur Musik machen.

Selenadan sonra müzik yapmak istedi.
Und nach Selena wollte sie Musik machen.

Çünkü nefes aldığımız sürece müzik yapmak ve ne olacağını görmek istiyorduk.
Und ständig Musik machen und abwarten, was passiert.

Müzik yapmak istiyorum.
Da will ich Musik machen.

Biz gerçek müzik yapmak istiyoruz.
Wir wollen echte Musik machen.

İyi müzik yapmak istiyorum.
Ich möchte gute Musik machen.

Çünkü ben müzik yapmak istiyordum.
Weil ich Musik machen wollte.