MAHKUM - Almanca'ya çeviri

Gefangene
mahkumlar
mahkum
tutsak
tutuklu
esirleri
esir
yakalanan
verurteilt
yargılamak
mahkûm
kınıyoruz
suçlu
cezası
yargılayacak
yargılarız
Häftling
mahkûm
tutuklu
mahkumu
tutsak
Sträfling
mahkum
mahkumu
suçlu
Insassin
mahkûm
mahkûma
Insassen
mahkûm
mahkumlar
verdammt
lanetlemek
mahkum
lanet
kahretsin
Verurteilung
hüküm
mahkumiyeti
kınama
yargılama
mahkum
cezası
yargı
bir mahkumiyet
überführen
mahkum etmek
yakalamak
der Verurteilte

Mahkum Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Mahkum, örgü dersine geç kalacaksın. Kapatın hanımlar.
Insassin, du kommst zu spät zum Strickkurs. Kommt zum Ende, meine Damen.
Mahkum vejetatif bir durumda bulundu.
Die Gefangene wurde in einem vegetativen Zustand entdeckt.
Mahkum numaram… Dur! Dur!
Stopp! Stopp. Häftling Nummer!
Mahkum başına bir bütçe var.
Pro Sträfling wird abgesahnt.
Ancak, Kutsal Kitap mahkum etmez ya da izin vermez çünkü, biz dogmatik iddialarda yapabilirsiniz?
Aber da die bibel es nicht verdammt oder billigt, können wir dogmatische behauptungen machen?
Ev hapsinde, 30 yıla mahkum oldu.
Unter Hausarrest.- Er ist zu 30 Jahren verurteilt.
Kim beni cinayetten mahkum edip hapse atmaya çalıştı?
Wer wollte mich des Mordes überführen und mich im Gefängnis sehen?
Onu mahkum etmeden önce sorgulamaya ne dersin?
Sollen wir ihn vor der Verurteilung noch befragen?
Bu sabah iki mahkum, kuzey kampından kaçtılar. Dikkat!
Stillgestanden! Aus dem Lager Nord sind heute zwei Gefangene entflohen!
Mart. Mahkum üç gündür uyumadan duruyor.
März. Der Häftling hat seit drei Tagen nicht geschlafen.
Iki mahkum ortadan kayboldu.
In der ganzen Aufregung sind zwei Insassen verschwunden.
Bu gemideki her mahkum senin kim olduğunu biliyor.
Weil jeder Sträfling hier an Bord weiß, wer du bist.
YIKnın mahkum başına federal hükümetten% 20 daha az harcadığını da biliyoruz.
Und wir wissen, dass MCC 20% weniger pro Insassin ausgibt als die staatlichen Gefängnisse.
Adem acı çekmeye mahkum edilmiştir, çünkü bilgi ağacının meyvesini yemiştir.
Adam wurde zum Leiden verdammt -weil er von der Frucht des Baumes der Erkenntnis gegessen hatte.
En az diğerleri kadar ölüme mahkum edildiği kesin!
Er wurde genauso zum Tode verurteilt wie all die anderen!
Biz mahkum muyuz, gardiyan mı?
Sind wir Gefangene oder Wärter?
Tanjanın çantasında katili mahkum edebilecek bir şey var… en azında katil öyle düşünüyor olmalı.
Oder zumindest glaubt der Mörder das. Tanjas Rucksack enthält etwas, was den Mörder überführen kann.
Altı mahkum kaçmış.
Sechs Insassen sind geflohen.
Kaçak mahkum Kelebek.
Entflohener Sträfling Papillon.
Mahkum numaram… Dur! Dur!
Häftling Nummer… Stopp. Stopp!
Sonuçlar: 939, Zaman: 0.0578

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca