MAHKUMLARIN - Almanca'ya çeviri

Gefangenen
mahkumlar
mahkum
tutsak
tutuklu
esirleri
esir
yakalanan
Häftlinge
mahkûm
tutuklu
mahkumu
tutsak
Insassen
mahkûm
mahkumlar
Verurteilten
kınadı
mahkum etti
hükümlü
cezasına çarptırılan
mahkûmlarısınız
suçlular
Sträflinge
mahkum
mahkumu
suçlu
Gefangene
mahkumlar
mahkum
tutsak
tutuklu
esirleri
esir
yakalanan
Häftlingen
mahkûm
tutuklu
mahkumu
tutsak
Gefängnisinsassen

Mahkumların Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Yahudi mahkumların cesetlerinin yakıldığı fırınlar.
Das Ausladen der Leichen besorgten jüdische Häftlinge.
Mahkumların hakkı yoktu.
Die Gefangenen hatten keine Rechte.
Araştırmalar, cezaevi eğitiminin mahkumların serbest bırakıldıktan sonra cezaevine geri dönme ihtimalini azalttığını gösteriyor.
Untersuchungen haben ergeben, dass Gefängniserziehung die Wahrscheinlichkeit verringert, dass Insassen nach ihrer Freilassung ins Gefängnis zurückkehren.
Mahkumların Ayaklarını Yıkayacak.
Wusch Häftlingen die Füße.
Kübada siyasi mahkumların serbest bırakılması için düzenlenen protestoda 50den fazla kişi gözaltına alındı.
Mehr als fünfzig politische Gefangene sollen in Kuba freigelassen werden.
Papa Francis mahkumların ayaklarını yıkadı.
Papst Franziskus wäscht Gefangenen die Füße.
Japonyadaki Abashiri Hapishanesinde gardiyanlar, mahkumların odalarını günde bir kez denetliyor.
Im Gefängnis Abashiri in Japan inspizieren die Wachen einmal täglich die Räume der Häftlinge.
Mahkumların dikkatine, bu akşam kütüphane saat 17.00de kapanacak.
Achtung, Insassen, die Bibliothek wird heute schon um 17.00 Uhr geschlossen.
Ve ömür boyu mahkumların kendileri, vurulmaları daha iyi olacağını söylüyorlar.
Und lebenslange Gefangene selbst sagen, dass es besser wäre, wenn sie erschossen würden.
Papa Francis mahkumların ayaklarını yıkadı.
Papst Franziskus wäscht Häftlingen die Füße.
Siyasi mahkumların çoğu.
Die meisten politischen Gefangenen.
Bu mahkumların 350si 18 yaşını geçmemiş durumda.
Häftlinge seien noch keine 18 Jahre alt.
Mahkumların bir spor salonuna
Insassen haben Zugang zu einem Fitnessstudio
Mahkumların uyuşturucu ve alkol tedavisine ihtiyacı var ama AA programları cevap değil.
Gefangene brauchen Drogen- und Alkoholbehandlungen, aber AA-Programme sind nicht die Antwort.
Papa mahkumların ayağını yıkadı.
Papst wäscht Häftlingen die Füße.
Mahkumların sesi.
Stimmen der Gefangenen.
Mahkumların hiç bir hakkı yoktur.
Häftlinge haben keine Rechte.
Geçen yıl Wallens Ridgee girip çıkan mahkumların listesi.
Eine Liste der Insassen in Wallens Ridge.
Avrupada siyasi mahkumların olması utanç verici bir durum.
Es sei eine Schande, dass es in Europa politische Gefangene gebe.
Papa Francis Paskalya Yortusu öncesinde mahkumların ayaklarını yıkadı.
Papst Franziskus wäscht vor Ostern Häftlingen die Füße.
Sonuçlar: 175, Zaman: 0.0493

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca