Onu izliyor Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Haberlerin bize bir faydası yok ama bütün gün onu izliyor.
Die Nachrichten sind für uns nutzlos, aber er schaut sie den ganzen Tag.Bir arkadaşım, Bobby, onu izliyor. Anna.
Hayır, kız kardeşim onu izliyor.
Nein, meine Schwester passt auf ihn auf.Şu anda bir ekip onu izliyor.
Ein Team beobachtet sie gerade.Bir arkadaşım, Bobby, onu izliyor.
Ein Freund von mir, Bobby, beobachtet sie.Nika Sedghi, büyükannesi yukarıdan onu izliyor.
Nika Sedghi mit ihrer Großmutter, die über sie wacht.Bütün dünya onu izliyor.
Alle Welt blickt auf ihn.ben de onu izliyor olacağım.
werde ich sie beobachten.Bütün aile onu izliyor.
Biri ya da bir şey onu izliyor.
Irgendjemand oder irgendetwas beobachtet sie.Evlat edinme görevlisi atmaca gibi onu izliyor.
Die Adoptionsdame bewacht sie wie ein Adler.Bütün aile oturmuş onu izliyor.
Dort sitzt die gesamte Familie und schaut.Birçok kulüp onu izliyor.
Viele Klubs schauen auf ihn.babası da orada, onu izliyor ve gurur duyuyor.
sein Dad sitzt da, und er guckt zu, und ist ganz stolz.kahverengi bir sincap tutunarak ve onu izliyor ve bir çalının Yakın bir horoz sülün arkasında incelikle germe dikizlemek,
war ein braunes Eichhörnchen Festhalten und beobachtete ihn, und hinter einem Gebüsch in der Nähe eines Fasan war zart Stretching seinen Hals zu lugen, und ganz in seinerDiğer erkek ise onları izliyor kadın fena bir sikiş uzmanı olmuş durumda.
Der andere Mann beobachtet sie und die Frau ist eine verdammte Expertin.CIA onu izliyordu, tetiği Dannynin çektiğini de böyle öğrendi.
Die CIA beobachtete ihn, deshalb wusste sie, dass Danny den Abzug betätigt hat.Polis Cessna köprünün altında onları izliyor.
Eine Polizei-Cessna beobachtet sie unter einer Brücke.Annesi onu izliyordu.
Seine Mutter beobachtete ihn.Polis Cessna köprünün altında onları izliyor.
Polizei Cessna beobachtet sie unter einer Brücke.
