ONURU - Almanca'ya çeviri

Ehre
onur
şeref
onurlandır
bir ayrıcalık
bir ayrıcalıktı
şan
Würde
olsam
olurdu
olacak
ederim
olacağını
onur
daha
geleceğini
ise
asla
Auszeichnung
ödül
onur
madalyayı
ehrenhaft
onurlu
şerefli
saygıdeğer
dürüst
asilce
Ehren
onur
şeref
onurlandır
bir ayrıcalık
bir ayrıcalıktı
şan
die Menschenwürde
i̇nsan onurunu
Ehrung
onur
saygı
ödül
onurlandırmak
şerefi

Onuru Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ahuizotlun onuru için hepimiz öleceğiz. Elbette.
Lasst uns zu Ehren des Ahuizotl sterben. Natürlich.
Krumların onuru için.
Bei der Ehre der Grobs.
Bak, o adamlar özgürlük onuru nedir… hiç bilmemişler.
Diese Männer da draussen, haben nie die Würde der Freiheit kennen gelernt.
Ama bence karanlığa doğru ilerlemektense onların onuru için, bırakalım, ışıklar parlasın.
Doch ich glaube, statt Schwarz zu tragen… lassen wir zu ihren Ehren die Sonne scheinen.
Bu onuru neye borçluyuz efendim?
Wem verdanken wir die Ehre, Sir?
Sorun şu ki, Gracein onuru ve egosu henüz zedelenmedi.
Das Problem ist, dass Grace' Ego und Würde noch intakt sind.
Bu onuru hak etmiyoruz.
Wir verdienen diese Ehre nicht.
İnsanlık onuru.
Menschliche Würde.
Bu onuru ben talep etmedim… ve bunu istemiyorum!
Diese Ehre gebeten, und ich will sie nicht!
Bir kölenin onuru.
Die Würde einer Sklavin.
Seni hayatımın eserini devam ettirme onuru için seçtim.
Ich habe dich gewaehlt… fuer die Ehre, mein Lebens- werk weiterzutragen.
Amaçlar evreninde her şeyin ya bir fiyatı ya da bir onuru vardır.
Im Reich der Zwecke hat alles entweder einen Preis oder eine Würde.
Samurayın ruhu ve onuru.
Der Geist und die Ehre des Samurai.
İkincisi de bu kararla kadının onuru ve özgürlüğü savunulmuş oldu.
Und zweitens seien mit diesem Urteil die Würde und die Freiheit der Frau verteidigt worden.
Sana bu onuru bahşetmeyeceğim.
Diese Ehre werde ich dir nicht geben.
Ayakkabı'' Vitachi'': Markanın onuru.
Schuhe„Vitachi“: die Würde der Marke.
Bana hak ettiğim onuru ver.
Gib mir die Ehre, die ich verdient habe.
Modern oturma odası köşe: moda tasarımının onuru.
Moderne Wohnzimmer Ecke: die Würde der Mode-Design.
Babanın ve annenin onuru.
Ehre Mutter und Vater.
İkincisi, insanlık onuru.
Zweitens: Die Würde des Menschen.
Sonuçlar: 431, Zaman: 0.0488

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca