Oturmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Oturmak sağlığınız için çok kötüdür.
İyi değil tek başına oturmak.
niye bu adam burada oturmak zorunda?
Oturmak isteyebilirsin.
Dakikadan fazla oturmak, ayakta durmak veya yatmakla artan ağrı.
Burada oturmak ve seni düşünüyorum.
Oturmak için bir yer bulacağım.
Oturmak ister misin? Rengin solmuş?
Oturmak ölümcüldür.
Elbette onun suratına oturmak istedim.
Herkes güzel bir evde oturmak ister.
Gel. Oturmak. Izogie.
Masa başında oturmak ve bilgisayar kullanmak,
Televizyonun yakınında oturmak beni kör eder mi?
Tamam. tam o anda, Bay Ira Siegel. Beşinci taburede oturmak.
Muhtemelen yemek yerken oturmak da istersiniz, değil mi?
Gerçekten oturmak keyifli.
Onlara oturmak zorunda oldugunu soyle.
Ben buraya oturmak zorundayım.
Özd.25: 24 kavgacı kadınla aynı evde oturmaktansa, damın köşesinde oturmak yeğdir.