OTURMAK - Bulgarca'ya çeviri

да седя
oturmak
oturuyor
burada oturup
mi oturayım
oturacak
да седна
oturmak
oturacağım
oturup
oturayım
oturabilir miyim
да живея
yaşamak
yaşarım
hayatımı
oturmak
да стоя
durmamı
kalmak
oturmak
oturup
beklemek
dikilmek
kalıp
kalayım
ayakta
burada
да сядам
oturmak
сядане
oturmak
да седнеш
oturmak
oturacağım
oturup
oturayım
oturabilir miyim
седенето
oturmak
oturup
да поседя
oturmak
да поседна
oturmam
да седиш
oturmak
oturuyor
burada oturup
mi oturayım
oturacak
да седне
oturmak
oturacağım
oturup
oturayım
oturabilir miyim
да седнем
oturmak
oturacağım
oturup
oturayım
oturabilir miyim
да седи
oturmak
oturuyor
burada oturup
mi oturayım
oturacak
да седят
oturmak
oturuyor
burada oturup
mi oturayım
oturacak
да живее
yaşamak
yaşarım
hayatımı
oturmak
да живеем
yaşamak
yaşarım
hayatımı
oturmak
да живееш
yaşamak
yaşarım
hayatımı
oturmak
да стои
durmamı
kalmak
oturmak
oturup
beklemek
dikilmek
kalıp
kalayım
ayakta
burada
седене
да стоим
durmamı
kalmak
oturmak
oturup
beklemek
dikilmek
kalıp
kalayım
ayakta
burada
да сяда
oturmak
да стоят
durmamı
kalmak
oturmak
oturup
beklemek
dikilmek
kalıp
kalayım
ayakta
burada

Oturmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Koltuk, oturmak için dizayn edilmiş bir mobilya ürünüdür.
Столът е вид мебел, предназначена за сядане.
Sadece burada oturmak istiyorum… ve bu andan zevk almak istiyorum.
Просто искам да поседя тук и да се насладя на момента.
Burada oturmak istiyorum.
Искам да живея тук.
Oturmak istemiyorum, Randy. Ne bu? bu büyük bir şey,?
Не искам да сядам, Ранди. Какво е?
Ben de bekleme odasında tırnaklarımı yiyerek oturmak zorunda kaldım.
А аз трябваше да седя в чакалнята и да си гриза ноктите.
Bütün gün mahkeme salonunda oturmak istemiyorum.
Не искам да стоя в заседателната зала цял ден.
Tüm gün evde oturmak, çözüm değil.
Седенето по цял ден у дома не е решение.
Bütün gün boyunca oturmak için fırsatım olmadı.
Цял ден нямах възможност да поседна.
Burada oturmak daha iyi.
Така че предпочитам да поседя тук.
Bu koltuklar oturmak için yapılmamış.
Тези дизайнерски столове не са създадени за сядане.
Oraya oturmak istediğine emin misin?
Сигурна ли си, че искаш да седнеш там?
Oturmak istemiyorum, teşekkürler.
Не искам да сядам, благодаря.
Tatlım niyetinin iyi olduğunu biliyorum ama burada oturmak istemiyorum.
Миличък… знам, че имаш добри намерения, но не искам да живея тук.
Sadece yanına oturmak istiyorum.
Просто искам да стоя до теб.
Ayrıca jakuzide kaka ayıklayan bir kadınla oturmak istemiyorum.
Не искам да седя в джакузи с жена, пресявала изпражнения.
Oturmak, sigara kadar zararlı mı?
Седенето по-вредно от пушенето?
Sadece oturmak istiyorum.
Искам само да поседна.
Koltuk, oturmak için dizayn edilmiş bir mobilya….
Столът е вид мебел, предназначена за сядане.
Hayır, oturmak istemiyorum!
Не искам да сядам.
Belki oturmak isteyebilirsin.
Може би трябва да седнеш.
Sonuçlar: 468, Zaman: 0.1063

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Bulgarca