RANDEVU - Almanca'ya çeviri

Date
randevu
tarih
flört
buluşma
çıkma
Termin
randevu
tarih
toplantı
görüşmesi
var
Verabredung
randevu
buluşma
kavalyesi
Rendezvous
randevu
buluşma
Treffen
toplantı
buluşmak
tanışmak
görüşmek
görmek
buluşalım
karşılamak
buluşacak
vurmak
Ernennung
atanması
randevu
ataması
atanmasından
göreve
olarak atanması
adaylık
tayini
olarak
atandıktan
Dating
arkadaşlık
flört
tanışma
çıkmak
randevu
buluşma
bir dating
hat
var
sahip
almak
hiç
zaten
şey
yapmak
olmalı
elimizde
buldun
Dates
randevu
tarih
flört
buluşma
çıkma
Termine
randevu
tarih
toplantı
görüşmesi
var
Verabredungen
randevu
buluşma
kavalyesi
Termins
randevu
tarih
toplantı
görüşmesi
var

Randevu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Randevu değildi, baba.
Es war kein Date, Dad.
Randevu değil.
Kein Rendezvous.
Büyük randevu, ha? Anlıyorum.
Große Verabredung, ja? Ich verstehe.
Yarın için randevu aldım.”.
Ich habe ein Treffen für morgen arrangiert.«.
Randevu alarak kadını tebrik ederseniz, şu düşünceleri dikkate almak gerekir.
Wenn Sie der Frau die Ernennung gratulieren, sollten Sie folgende Ideen beachten.
Alerji doktoru ne yazık ki Cumartesi gününe randevu vermiyor.
Der Allergologe hat leider samstags keine Sprechstunde.
İnsanlar randevu için süslenmez mi?
Zieht man sich für Dates nicht schick an?
Sana randevu ayarlayacağım, tamam mı?
Ich mache dir einen Termin, ok?
Kaderle randevu için iyi bir renk.
Genau die richtige Farbe für ein Rendezvous mit dem Schicksal.
Bu randevu bir hata.
Dieses Date ist ein Fehler.
Randevu için geldik.
Für die Verabredung.
Gizli randevu sadece birkaç kez heyecanlıydı.
Geheimes Dating war nur ein paarmal aufregend.
Mary Merhaba, randevu o zamana kadar… fantastik bir Anais çekicilik ve bir çikolatadır.
Hallo Maria, ist die Ernennung eine fantastische Anais Charme und eine Schokolade… bis dahin.
Liverpoolda Trevor ve Shanksle randevu ayarla.
Arrangier ein Treffen mit Trevor und Shanks in Liverpool.
Rosario üçte randevu verdi.
Rosario hat um drei Zeit.
Randevu yok. Şimdi.
Jetzt. Keine Dates mehr.
Yarin geceye randevu ayarladim.- Ne?
Was? Habe morgen abend eine Verabredung.
Sana randevu alacağım.
Ich besorge dir einen Termin.
Randevu aldım kendime.
Ich hab ein Rendezvous.
Bu randevu bitmiştir.
Dieses Date ist vorbei.
Sonuçlar: 1195, Zaman: 0.0671

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca