Sefalet Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sefalet, maðduriyet ve terör her zaman daha heyecan vericidir.
Hayır, onlar sefalet doludur.
Savaş, cinayet, sefalet.
Uyuşturucu, alkol, sefalet.
Bu dünyada açlık ve sefalet var.
Bu ne büyük sefalet.
Istırap, tereddüt, sefalet.
Yani şiddeti ihraç edip sefalet ithal ediyorlar.
Yoksullar için aynı rüya tembellik ve sefalet demek.
On yıllık sefalet.
Elveda rezil sefalet ülkesi.
Saat soğuk, sefalet… Tam olarak hiçbir şey elde etmek için.
Sefalet ve kederden başka bir şey yok orada.
Harika sanat eserleri yapmak için… sefalet ve kaos içinde yaşamak zorunda değilsin.
Ve artık sefalet ve açlıktan öleceğim.
Sefalet olan yerde para vardır.
Starla sefalet içindeki bir St. Luc gecekondusunda büyüdü.
Poe sefalet içinde donarak öldü
Böylece 100 milyonlarca insan sefalet ve fakirlikten kurtulmuş oldu.
Sefalet, ölüm ve tahribat yolunu takip et