Senden nefret Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Neden, senden nefret eden ve korkanlar için, savaşıyorsun?
Beni arkadaşınla konuştur… annesi senden nefret eden çocuk.
Ruf deinen Freund an, den… dessen Mutter dich hasst.Keşke senden nefret edebilseydim.
Ich wünschte, ich könnte dich hassen.Dostun olmayı isteyen birine yardım etmek varken, neden senden nefret eden Clark Kenti koruyorsun?
Warum einen Clark schützen, der dich hasst, anstatt dem zu helfen, der dein Verbündeter sein will?Senden nefret edenlerden bahsetmişken, bugün Raymond J.
Apropos Menschen, die dich hassen, Raymond J.Yıldır yalnızsın, karın öldü ve senden nefret eden bir kızın var.
Jahre allein, eine tote Frau und eine Tochter, die dich hasst.Senden nefret edenlerden söz açılmışken… bugün Raymond J.
Apropos Menschen, die dich hassen, Raymond J.Ailem senden nefret eder diye çok korkuyordum.
Ich hatte Angst, dass meine Eltern dich hassen würden.İki durumda da senden nefret edecekler.
So oder so werden sie dich hassen.Hayır, çünkü senden nefret edecek.
Nein, weil er dich hassen wird.Bugün Raymond J. Ah, senden nefret edenlerden söz açılmışken.
Raymond J. Apropos Leute, die dich hassen.İki durumda da senden nefret edecekler.
So oder so, sie werden dich hassen.Charmaine senden nefret etmiyor.
Pete senden nefret etmiyor.
Pete hasst dich nicht.Yok. Michelle gerçekten senden nefret ediyormuş. Vov!
Michelle hasst dich wirklich. Wow. Nichts!Allura senden nefret etmiyor.
Allura hasst dich nicht.Ve senden nefret ederek öldüm.
Und ich bin gestorben und hasste dich.Onun senden nefret ettiğini bile anlamıyorsun.
Derek hasst dich und Annem senden nefret etmiyor.
Mutter hasst dich nicht.Hatta biri senden nefret ediyordu.
Einer hasste dich geradezu.
