Sofra Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi? dediler.
Havariler demişlerdi ki:'' Ey Meryem oğlu Îsa, Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?
Bize gökten bir sofra indir ki bizim hem evvelimiz,
bize gökten bir sofra indir, öncemiz ve sonramız için bir bayram ve Senden de bir belge olsun.
Meryem oğlu İsa:'' Allahım, Rabbimiz, bize gökten bir sofra indir, öncemiz ve sonramız için bir bayram ve Senden de bir belge olsun.
Bize gökten bir sofra indir ki, bizim için, geçmiş ve geleceklerimiz için bayram ve senden bir ayet( mucize)
Meryemoğlu İsa da:'' Allahım, Rabbımız, bizim üzerimize gökten bir sofra indir ki, bizim için, önce ve sonra
Bize gökten bir sofra indir ki bizim hem evvelimiz, hem âhirimiz( yani ümmetimizin tamamı)
Meryem oğlu Îsa da:'' Allahım, Rabbimiz, bizim üzerimize gökten bir sofra indir ki bizim için, önce ve sonra gelenlerimiz için( o gün)
Çobanın sofrası için koyun canını verdiğinde, bundan daha büyük bir onur yoktur.
Sofrada akrabaya her zaman yer vardır.
Sofrada iş konuşmak yok.
Lütfen bu sofrayı ve bize evlerini açan Cuthbertleri kutsa. Esirgeyen ve bağışlayan Tanrım.
Sofrada senin için yemek var.
Bundan daha büyük bir onur yoktur. Çobanın sofrası için koyun canını verdiğinde.
Kiminle, o önemli değildir: eskiden bir dilenci zenginleştirirdi her sofrayı.
Sofradayız, penis duymak istemiyorum!
Salaklar Sofrası'' filmi aslında bir tiyatro uyarlamasıdır.
Tamam. Ailelerin sofraya birlikte oturmaları zaruridir.
Bazen sofrada otururken ona bakıp o gün bir başkasının babasını… öldürdüğünü düşünürdüm.