TAHAMMÜL - Almanca'ya çeviri

ertragen
tahammül
katlanmak
dayanmak
katlanamıyorum
dayanamadı
kaldıramam
tolerieren
tahammül
tolere eder
tolerans
hoşgörü
müsamaha göstermeyiz
aushalten
dayanmak
tahammül
katlanmak
dayanabilir
kaldırabilir
katlanıyor
leiden
acı
muzdarip
acı çekmek
ıstırap
tahammül
çeker
ızdırap
sevmiyor
acının
yaşıyor
dulden
tahammül
kabul
müsamaha
hoş
göz yumamam
izin veremem
ausstehen
nefret ediyorum
tahammül
sevmiyor
katlanamıyorum
dayanamıyorum
hoşlanmıyor
ertrage
tahammül
katlanmak
dayanmak
katlanamıyorum
dayanamadı
kaldıramam
toleriert
tahammül
tolere eder
tolerans
hoşgörü
müsamaha göstermeyiz
Toleranzgrenze
tolerans sınırına
tahammül

Tahammül Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Haksızlıklara tahammül edemeyen insanlar var.
Das sind Menschen, die Unrecht nicht ausstehen können.
Onlara tahammül edemiyorum!
Ich kann die nicht ab!
Tahammül edemez bu adam.
Dieses Mannes nicht ertragen.
Acıya artık tahammül edemiyordu.
Sie konnte die Schmerzen nicht mehr aushalten.
tehlikeli olabilir ve bu asla tahammül.
Sie sollten niemals tolerieren, die.
Bir veterinerin sonrası pozlama profilaksi dersin birkaç gün içinde ölür ve tahammül edemez söyledi.
Ein Tierarzt gesagt, Sie kann nicht dulden, eine post-Expositions-Prophylaxe-Kurs und in ein paar Tagen tot.
Çocuklarınıza tahammül edemiyor muydunuz?
Ob sie Kinder nicht leiden konnte?
Yani gerçeğine tahammül edemeyenler için?
Die die Wahrheit nicht ertragen können?
Tahammül edemediğim şey cehalet!
Was ich überhaupt nicht ausstehen kann ist Ignoranz!
Toza tahammül edemiyorum.
Ich kann Staub nicht sehen.
Daha nasıl tahammül edebilirsin.
Wie Sie es aushalten können.
Bolşevikler olarak, iki merkezin varlığına tahammül edemezdik.
Wir konnten als Bolschewiki ein Bestehen zweier Zentren nicht dulden.
Daha fazla disiplinsizliğe tahammül edemeyiz.
Wir können einfach keine weitere Disziplinlosigkeit tolerieren.
Tahammül etmeyin,( ama) senin büyük tanrının kafasına ibadet etmesine izin verin.
Ertrage nicht, sondern lass ihn deine große Gottheit anbeten.
Bu kitap, hayat acımasız olduğunda ona tahammül etmekte zorlananlar için mükemmel bir destek programı.”.
Dieses Buch ist ein wunderbares Förderprogramm für jene, die leiden, wenn das Leben hart ist.“.
Davranışlara tahammül edemez.
Verhalten nicht ertragen kann.
Beyonceye tahammül edemiyor!…''.
Ich kann Beyoncé nicht ausstehen!".
daha önce olduğu gibi egzersiz tahammül.
Mann praktisch gesund tolerieren wie vor ausüben, um die Krankheit.
Kış insanlar bile Haziran ayında dağlar ve kar uzanan, plaj tahammül edemez.
Winter Menschen können nicht dulden den Strand, Stretching auf die Berge und den Schnee selbst im Juni.
Hâlâ neden farklılıklara tahammül edemiyoruz?
Wieso aber sollten wir Andersartigkeit nicht aushalten können?
Sonuçlar: 305, Zaman: 0.0236

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca