TAKLIT ETMEYE - Almanca'ya çeviri

• nachzuahmen
• zu imitieren
• vorgetäuscht werden
• nachzumachen
• zu simulieren
• zu kopieren

Taklit etmeye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

tanıdıkları yetişkinleri taklit etmeye çalıştıklarını görüyoruz.
die Welt und die Erwachsenen, die sie kennen, nachzuahmen.

Yeni sayfanıza çok sıkı böylece sen ondan kurtulmak değil Google taklit etmeye çalışır.
Ihre neue Homepage bemüht sich sehr, Google zu imitieren, so dass Sie nicht loswerden.

Rumların tarzını taklit etmeye çalıştılar.
den Stil der Römer und Griechen nachzuahmen.

Site senin güvenini kazanmak için Google. com taklit etmeye çalışır.
Die Website versucht zu imitieren Google. com um Ihr Vertrauen zu gewinnen.

Bu botlar, yazılım dünyasındaki fiziksel robotları taklit etmeye çalışıyorlar.
Diese Bots versuchen physische Roboter in der Software-Welt nachzuahmen.

Sakın ola ki başka konuşmacıları taklit etmeye çalışmayın!
Versuchen Sie nicht, andere Redner zu imitieren.

Facebookun ve şirketlerin taklit etmeye çalıştığı şeydir.”.
Unternehmen versuchen nachzuahmen.".

Özellikler dövme uygulaması cilt-Üç boyutlu, gerçekçi, pratik çalışma gerçek uygulamayı taklit etmeye yardımcı olur!
Dreidimensionale, realistische, praktische Bedienung hilft, die Praxis zu imitieren!

Birçok profesyonel sporcu daha hızlı yüzmek için yunusların hareketlerini taklit etmeye çalışır.
Viele professionelle Athleten versuchen sogar ihre Bewegungen nachzuahmen, um schneller zu schwimmen.

Twain, on altıncı yüzyıl İngilizcesinin sözcük dağarcığını ve sözdizimini taklit etmeye çalışıyor.
Twain versucht, das Vokabular und die Syntax des sechzehnten Jahrhunderts Englisch zu imitieren.

Diğerlerine bakarsınız ve sanki siz de bir aristokratmışsınız gibi, onları taklit etmeye çalışırsınız.
Du schaust die anderen an und versuchst sie nachzuahmen, als wärst du auch ein Aristokrat.

biz sadece kabul Microsoft taklit etmeye çalışıyorlar.
sie versuchen, Microsoft zu imitieren.

Bu yüzden beyazları taklit etmeye başlamışlar.
Sie begannen daher, die Weißen nachzuahmen.

Tabii ki Kendall kız kardeşi Kylie Jennerı taklit etmeye çalıştı.
Natürlich versuchte Kendall, ihre Schwester Kylie Jenner nachzuahmen.

Nerenin şivesini taklit etmeye çalıştığını tam çıkaramadım Stephen.
Ich bin mir nicht sicher, welchen regionalen Akzent du nachmachen wolltest, Stephen.

O zaman videoyu taklit etmeye çalıştığını… kanıtlamak için epey zorlanırız.
Dann müssen wir beweisen, dass er das Video nachspielen wollte.

Bazen siber suçlular önemli belgeleri taklit etmeye çalışın, bu yüzden aldanmayın eben.
Manchmal cyber-kriminelle eben versuchen, imitiert wichtige Dokumente, also nicht täuschen lassen.

İnsanları, taklit etmeye ikna edebilir miyiz ve bu, onların daha fazla katılım göstermesini sağlayabilir mi?
Könnte man sie dazu bringen, es vorzutäuschen und würden sie sich dann mehr beteiligen?

Wod007. com güvenini kazanmak için bir Microsoft sitesine taklit etmeye çalışıyor.
Wod007. com versucht vorzutäuschen, um eine Microsoft-Website, um Vertrauen zu gewinnen.

ağlarız, taklit etmeye çalışırız.
schreien nach ihr, wollen sie vorspielen.