TEKRAR GITMEK - Almanca'ya çeviri

• wieder gehen
• wieder hingehen

Tekrar gitmek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Eylülde oradaydım, ama mutlaka tekrar gitmek istiyorum.
Ich war letzten Oktober dort und will unbedingt nochmal hin.

Biz şahsen koşulsuz tavsiye ve tekrar gitmek istiyorum!!
Wir empfehlen es persönlich bedingungslos und wir würden wieder gehen!!

Bizim kızlar için oyun kabinli büyük bir artı, biz:- tekrar gitmek istiyorum.
Das große Plus mit Spiel Kabine für unsere Mädchen, würden wir gehen wieder:-.

Barbie nedenle her zaman tekrar ve tekrar gitmek oyunları giyinmek.
Barbie dress up Spiele so immer wieder und wieder zu gehen.

benim tek hayatımda asla tekrar gitmek istemiyorum!
meinem einzigem Leben,… will ich niemals dahin zurück!

Önüme bir sözleşme koydular,… ve bu yüzden tekrar gitmek zorundayım.
Sie haben mich unter Vertrag gestellt, also muss ich wieder gehen.

Eğer mümkün olursa önümüzdeki yaz tekrar gitmek isterim.
Und möchte, wenn es irgend möglich zu machen ist, im kommenden Herbst wieder hin.

Gece kaldık yetmedi seneye tekrar gitmek istiyoruz!
Wir waren für 5 Nächte und wir wollen nächstes Jahr wieder zu gehen!

Yeni geldim ve tekrar gitmek istiyorum.
Ich kam an und wollte wieder weg.

İkinci turun üç hafta sürdü… ve aniden tekrar gitmek istedin.
Ihre zweite Tour dauerte drei Wochen und plötzlich wollten Sie wieder gehen.

O zaman tekrar gitmek.
Dann gehen wir wieder.

daha sonra çok kısa bir süre sonra tekrar gitmek zorunda kalacaklarını hissedebilirler.
haben dann das Gefühl, dass sie sehr bald wieder gehen müssen.

Tekrar gitmen lazım.
Du musst wieder hin.

Bugün tekrar gitmem lazım.
Ich muss wieder hin.

Sonrasında sistoliği 60ın altına düştü ve bilinci tekrar gitti.
Er war kurz bei Bewusstsein, dann fiel der Blutdruck systolisch unter 60, und er war wieder weg.

Oraya tekrar gitmeliyiz.
Wir sollten da wieder hin.

Biz tekrar gitmeyi düşünüyoruz Kısmet olursa.
Wir planen, wieder zu gehen, wenn koppeltje.

Nasıldır bilirsin. Yakında dönecek ve sen tekrar gitse keşke diyeceksin.
Du weißt doch, wie sie ist. Bald ist sie zurück und du wünschst dir, sie wäre wieder weg.

Benim tekrar gitmem gerekiyor. Bilmek istemezsiniz.
Ihr wollt nicht wissen, warum. Ich muss gleich wieder los.

Tekrar gitmeyi kesinlikle düşünüyor.
Er überlegt, wieder zu gehen.