Tepede Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Tepede çevre gözcüleri var.
Aladar. tepede değilsin? Neden diğerleriyle birlikte.
Tepede size bir çardak hazırlarım Tabi, hanımefendi.
Tepede bir meteoroloji istasyonu vardı.
Cassandranın cesedini tepede buldular.
İsanın öldüğü tepede bile konuşmadı.
Evet ama tepede bekleyen şey hepsine değer.
Tepede beni neler bekliyordu?
Ben tepede yaşıyorum. Hayır.
Bizimle tepede buluşacaklarını sanıyordum.
Ya da o tepede kal.
Mevcut algılayıcı verileriyle tepede olanları yeniden canlandırıyorum.
Şubatında, 7 yaşımdayken şu tepede kızakla kaymaya gittim.
Orda çok şirin minik bir yerleşiminiz var. Bu tepede, değil mi?
Bu tepede olan gibi miydi?
silahlar tepede.
Uzayda el sıkışmak benim tepede parlayan şehrim olacak.
Tepede Taze hava yukarı, nefes kesen manzarası, harika ortamlar.
Sandviç'' olarak. Biriniz tepede, diğeriniz altında.
Kamal orada, tepede yaşıyor.