TESPIT ETMEYE - Almanca'ya çeviri

• zu identifizieren
• zu ermitteln
• zu erkennen
• zu finden
• festzustellen

Tespit etmeye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Geriye kalanları… tespit etmeye çalışan dostlar için… zor bir kaç gün olacak.
Für die armen Leute, die die Überreste identifizieren müssen. Es werden ein paar lange Tage.

Hala kimliklerini tespit etmeye çalışıyoruz.
Wir versuchen noch, die Namen zu bestätigen.

Eğer yerimizi tespit etmeye çalışırsan, o ölür.
Wenn Sie versuchen herauszufinden, wo wir sind, stirbt sie.

Açıkça bizi tespit etmeye çalışıyor.
Es will uns offensichtlich abfangen.

Bugün tespit etmeye başla.
Beginnen Sie noch heute mit der Erkennung.

Bu, bu tür saldırıları tespit etmeye ve önlemeye yardımcı olacak bir anahtar olacaktır.
Das wird ein Schlüssel zum Erkennen und Verhindern solcher Angriffe sein.

Öncelikle o kasada ne olduğunu tespit etmeye çalışıyoruz.
Wir versuchen rauszufinden, was in diesem Tresor war.

Başka nereye uçuyor olduğumuzu tespit etmeye çalışıyorum.
Ich versuche rauszufinden, wohin wir unterwegs sind.

Ailelerinin neye ihtiyacı olduğunu tespit etmeye çalışacağız.
Wir finden heraus, was die Angehörigen benötigen.

Silahlı adamlar pasaportlardan onu tespit etmeye çalışıyorlar.
Die Schützen überprüfen alle Reisepässe. Sie versuchen ihn ausfindig zu machen.

Aslında, kendi türleriyle toplanmak için çıkardıkları frekansları tespit etmeye çalışıyordum.
Aber ich arbeite an der Identifikation der Frequenzen, mit denen Fledermäuse zur Schwarmbildung rufen.

Diğer şeylerin yanı sıra, bu melodilerin aklımızda neden oyulmadığını tespit etmeye çalışıyorlar.
Unter anderem versuchen sie herauszufinden, warum diese Melodien in unserem Kopf eingraviert sind.

Bu yasa kadının masumiyetini tespit etmeye odaklandı.
Dieses Gesetz konzentrierte sich auf die Feststellung der Unschuld der Frau.

Ayrıca, herkes kendi arzusuna göre, gidecekleri tespit etmeye çalışıyordu.
Nun konnte jeder auf eigene Faust nach seinen Wünschen die Entdeckung fortsetzen.

Tüm bu cihazlar en küçük sinyalleri tespit etmeye olanak tanıyor.
All diese Geräte ermöglichten es, kleinste Signale zu erfassen.

Göz muayeneleri katarakt ve diğer göz problemlerini en erken aşamalarında tespit etmeye yardımcı olabilir.
Augenuntersuchungen können Sie feststellen, Katarakte und andere Augenprobleme bei ihren frühesten Stadien.

Soruşturmalar bu büyük trajedi ve affedilemez hatayı tespit etmeye ve kovuşturmaya devam ediyor.
Nachforschungen identifizieren und verfolgen diese große Tragödie und diesen unverzeihlichen Fehler weiterhin.".

Sonrasında ise PCnizde neyin kömürleşmeye başladığını tespit etmeye sıra geliyor.
Danach muss festgestellt werden, was in Ihrem PC gerade angefangen hat zu kokeln.

Bu fenomenin nedenini doğru tespit etmeye ve buklelerin sağlığını geri getirme araçlarını seçmeye yardımcı olacaktır.
Er wird helfen, die Ursache dieses Phänomens richtig zu identifizieren und die Mittel zu wählen, um die Gesundheit der Locken wiederherzustellen.

Birçoğu nedeni tespit etmeye bile çalışmaz ve her şeyin kendi başına gideceğini düşünürler.
Viele versuchen nicht einmal, die Ursache zu ermitteln, und sie glauben, dass alles von selbst passieren wird.