TUTACAK - Almanca'ya çeviri

halten
tutmak
tutar
tutuyor
tutabilir
tutacak
düşünüyor
tutan
korumak
düşünür
hakkında
bleiben
kalmak
kalır
kalın
kalacak
kalıyor
kalabilir
kalıp
tutmak
kalacağız
dur
hält
tutmak
tutar
tutuyor
tutabilir
tutacak
düşünüyor
tutan
korumak
düşünür
hakkında
wird
olacak
olmak
edilebilir
edilir
edilmelidir
ediliyor
olur
edilecek
edilmektedir
ise
bleibt
kalmak
kalır
kalın
kalacak
kalıyor
kalabilir
kalıp
tutmak
kalacağız
dur
hielt
tutmak
tutar
tutuyor
tutabilir
tutacak
düşünüyor
tutan
korumak
düşünür
hakkında

Tutacak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ölürken o kadar yalnızdın ki… elini tutacak kimse yoktu.
Dass du am Schluss so einsam warst und niemand deine Hand hielt.
Birimizi tüfekle nöbet tutacak, tamam mı?
Einer hält mit dem Gewehr Wache, ok?
Yeterli miktarda alkolü emecek ve elleri 30 saniye ıslak tutacak kadar büyük olmaları gerekir.
Die Menge sollte so bemessen sein, dass die Hände für 30 Sekunden feucht bleiben.
Beyninizi genç tutacak 5 alışkanlık.
Gewohnheiten, die Ihr Gehirn jung halten.
Sihir onu sonsuza dek köpek olarak tutacak.
Der Zauber sorgt dafür, dass er ewig ein Welpe bleibt.
Ölürken o kadar yalnızdın ki elini tutacak kimse yoktu.
Du ganz alleine warst, mit niemanden, der deine Hand hielt.
Annen ayaklarını tutacak.
Deine Mutter hält deine Beine.
Bu karıncalar kendi yolunu değiştirmek ve onları dışarıda tutacak yapacaktır.
Damit wird die Ameisen ihren Weg ändern und bleiben sie draußen.
Makine şimdilik onu hayatta tutacak.
Die Maschinen halten ihn erst mal am Leben.
cihazınızın kilidini şu durumlarda açık tutacak şekilde ayarlayabilirsiniz.
Ihr Gerät entsprechend der folgenden Einstellungen entsperrt bleibt.
Bu seni sıcak tutacak.
Das hält dich warm.
Galiba semboller kapıları kilitli tutacak.
Das sind wohl Symbole, die die Tore geschlossen halten.
Yapay kan, ben yapana kadar bizi dengede tutacak.
Bis dahin hält das künstliche Blut uns stabil.
Birde beni havuzda bebek gibi tutacak.
Und sie darf mich wie ein Baby im Pool halten.
Tamam mı? Bu Sergeiyi gocundurmadan bizi ayık tutacak.
Das hält uns nüchtern, ohne Sergei zu beleidigen. Ok?
Korkma, bu semboller onu dışarıda tutacak.
Keine Sorge, die Symbole halten ihn draußen.
Groggy amca seni sıcak tutacak.
Onkel Groggy hält dich warm.
Kauçuk lastikler onları hayatta tutacak tek şey.
Nur die Gummireifen halten sie am Leben.
Madem bu bilgi bizi hayatta tutacak.
Diese Information hält uns am Leben.
nöbet tutacak.
dort Wache halten.
Sonuçlar: 290, Zaman: 0.0301

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca