Ultrasona Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ultrasona girmem gerekiyordu.
Bu durumda hamile, gecikmeden ultrasona gönderilir ve gerekirse acilen hastaneye yatırılır.
Tekrar ultrasona aldı beni.
Yarın benimle ultrasona gelmelisin.
Annem bana hamileyken ultrasona girmiş.
Bunu biliyordum… Tamam, ultrasona başlıyoruz.
Çok isterdim, ama, ee, Ablamı ultrasona götürmem gerekiyor.
Şu anda TRP-4 dışındaki proteinlerin ultrasona duyarlı olup olmadığı bilinmemektedir.
Çok harika olacak gibi ama ultrasona gitmem gerek.
Antibakteriyel ilaçların aksine, bakterilerde ultrasona direnç yoktur ve üretilmez.
Bir kaç hafta sonra tekrar ultrasona girdiğinde ise, benim diğer cenini emdiğimi anlamışlar.
Ultrasona girmiş ve o sırada ikiz sahibi olacağını farketmişler. Yakaladım. Annem bana hamile kaldığında.
Üreme organlarının durumunu belirlemek için ultrasona gidin, bu şikayetler
Ultrasonla bakar mısın?
Ultrasonda kalbinin etrafında kanama olduğunu gösterdi.
Buna ultrasonla bakıldığında uyluk atardamarının şimdilik zarar görmediği görüldü.
Ultrason kullanıyor.
Haberler iyi; ultrasonda ensefaloselin… sadece sıvı içerdiği, beyin içermediği… ortaya çıktı.
Hadi ultrason çektirelim, kahverengi çorap giyelim.
Ultrasonu verin!