Veda etme Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Artık Moskovaya veda etme zamanı geldi.
Veda etme vakti.
Ee Concha, veda etme zamanı.
Jackin veda etme şansı oldu mu?
Veda etme şansınızı elinizden kaçırmayın ve son anlarınızı iyi geçirin.
Veda etme şansı bulamadım hiç.
Öğrencilerime veda etme fırsatım olmadı.
En azından insanların evlerine dönüp ailelerine veda etme şansı olur.
Evet. Umarım ona veda etme şansın olmuştur.
Gerçek Storybrooketa, öldüğümde… birbirimize veda etme şansımız olmadı.
noel babaya veda etme zamanı.
Güçlü bir canlısın. Veda etme vakti geldi.
Hayır. Sizi çok seviyorum ama veda etme vakti geldi.
Onunla Darcynin partisinde takılmıştım ve ben… ona veda etme fırsatım olmadı da.
İnsan Rampasına veda etme vakti geldi.
Hayır. Hayır, cenazede söyleyip durduğu tek şey… veda etme şansı bulamadığıydı.
Tamam. 12,000 küçük arkadaşına veda etme zamanı.
İki saate yakın süren bu gezi bittiğinde de artık Mısıra da veda etme zamanı geliyor.
Sanıyorlar ki giderlerse, o zaman… veda etme şansı bulamadıkları insanlar listesinin son sırasına yerleşeceğim.
Deanna Troia, ona veda etme fırsatını bulamadığım için… üzgün olduğumu söyler misiniz?