VURDU - Almanca'ya çeviri

erschoss
vurmak
öldürmek
ateş
vuracaksın
vurursan
öldürürüz
vurun
vuracak mısın
vuralım
schlug
yenmek
vurmak
dövmek
yumruklamak
yumruk
dayak
tokatlamak
yenebilir
atıyor
atmasını
traf
toplantı
buluşmak
tanışmak
görüşmek
görmek
buluşalım
karşılamak
buluşacak
vurmak
klopfte
vurmak
çalmak
kapıyı çalmak
kapıyı
knock
çalıp
erschossen
vurmak
öldürmek
ateş
vuracaksın
vurursan
öldürürüz
vurun
vuracak mısın
vuralım
erschießt
vurmak
öldürmek
ateş
vuracaksın
vurursan
öldürürüz
vurun
vuracak mısın
vuralım
geschlagen
yenmek
vurmak
dövmek
yumruklamak
yumruk
dayak
tokatlamak
yenebilir
atıyor
atmasını
trifft
toplantı
buluşmak
tanışmak
görüşmek
görmek
buluşalım
karşılamak
buluşacak
vurmak
schlägt
yenmek
vurmak
dövmek
yumruklamak
yumruk
dayak
tokatlamak
yenebilir
atıyor
atmasını
getroffen
toplantı
buluşmak
tanışmak
görüşmek
görmek
buluşalım
karşılamak
buluşacak
vurmak
erschießen
vurmak
öldürmek
ateş
vuracaksın
vurursan
öldürürüz
vurun
vuracak mısın
vuralım
treffen
toplantı
buluşmak
tanışmak
görüşmek
görmek
buluşalım
karşılamak
buluşacak
vurmak
schlugen
yenmek
vurmak
dövmek
yumruklamak
yumruk
dayak
tokatlamak
yenebilir
atıyor
atmasını

Vurdu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Hatta Adli Tıp Şefi size vurdu.
Der Hauptkommissar der Forensik schlug Sie.
Druthers vurdu ve gol!
Druthers wirft und trifft!
Ama Kutsal Roma İmparatorluğu vurdu İsveç ordusunun büyük kısmı paralı idi.
Aber der Großteil der schwedischen Armee, die das Heilige Römische Reich geschlagen waren Söldner.
Başlıklı adam çıktı, Kyle polisi vurdu.
Dieser Kapuzenkerl taucht auf, Kyle erschießt einen Cop.
İkinci kaptan Pierce kendini vurdu.
Lieutenant Commander Pierce hat sich selbst erschossen.
Silah patladı ve Lylayı vurdu.
Die Waffe feuerte los und traf Lyla.
Rachel silahı eline alıp onu vurdu.
Rachel die Pistole griff und ihn erschoss.
Sonra Albert kürekle onun kafasına vurdu.
Dann schlug Albert ihr mit einer Schaufel auf den Kopf.
Schaffer vurdu!
Schaffer schlägt!
Sonra da bir roketatar ABD Başkanını vurdu. Talibana
Dann trifft eine Panzerbüchse den Präsidenten der Vereinigten Staaten.
Eylül 6.9 hakkında Sikkim vurdu büyüklüğü 18 deprem hayatını nasıl değiştirdiğini izleyin.
Beobachten Sie, wie die Größe 6.9 Erdbeben, Sikkim September 18 geschlagen Leben verändert es.
Sonra polisler geldi ve onları vurdu.
Die Bullen erschossen sie und hauten mit dem Geld ab.
Sonrasında Barry silahını çıkardı ve Barry adındaki diğer adamı vurdu.
Und dann zieht Barry eine Waffe und erschießt den anderen Typen namens Barry.
Emma uyuyan ajanı vurdu.
Emma erschoss die Schläferin.
Bir tsunami Vietnamı vurdu.
Ein Tsunami traf Vietnam.
Dün gece Ronon sopayla kafama vurdu.
Gestern Abend schlug Ronon mir auf den Kopf.
Olsen vurdu!
Olsen schlägt!
Maç oynadı ve vurdu kapısı rakiplerini 8 kez.
Ich habe 28 Spiele gespielt und das Tor des Gegners 8 Mal getroffen.
Kavga mı ettin? Sana biri mi vurdu?
Hat dich jemand geschlagen?
Kasırga, West Palm Beachi vurdu.
Ich muss sowieso… Hurricane trifft auf West Palm Beach!
Sonuçlar: 999, Zaman: 0.0391

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca