Vurmuş Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Parker Knight, Mukkineı vurmuş.
Yüzeydeki hasarlara göre kurban… uçuruma ilk olarak yüzünü vurmuş.
O bir bisiklet zinciri ile vurmuş. Hayır erkek arkadaşım dediği… Hayır.
büyücü arabasındaki ihtiyarı vurmuş.
Biri arabayla yaklaşmış ve onu vurmuş.
Kesinlikle… şans yeniden vurmuş.
Birileri aşçıyı vurmuş, sonra da mermiyi çıkarmış.
Oğlumuz bir sopa alıp oğlunuza vurmuş. Bu yüzden buradayız.
Biri ona ilaç vermiş ve bilinci kapalıyken onu vurmuş.
Tabancasını çekip çocuğu vurmuş.
Bütün vurmuş.
Bruce Willis onu vurmuş.
Madame Doyleun kamarasına gidip, onu vurmuş olabilirsiniz.
Bir şüpheli yakaladım, çocuk, davetsiz bir misafiri vurmuş.
Bir kıza saldırmış, kaykay ile yüzüne vurmuş.
Herkes söylüyor.- Onu tabancayla vurmuş.
Yaşında bir çocuk bisikletten düşüp karnını gidona vurmuş.
Onu neden vurmuş?
Biri onu başından vurmuş.
silahı düşmüş ve Ellie de onu vurmuş.