Yaşam Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Emekli Yaşam, Anneler Günü Hediyeleri
Ancak yaşam olursa öldürmek olabilir.
Aktif HDR- yaşam dolu resimler için.
Yoksa yaşam zinciri kırılacaktı.
Yaşam Vakfı Denetimi, YV1 konuşuyor.
Life Foundation Control, hier spricht LF1.Genç Yaşam yalnızca uygun doz önerilir.
Young Living nur auf die richtige Dosierung empfohlen.Sahip olduğumuz yaşam.
Europada yaşam ihtimali.
Chance auf Europa lebt.Ben insanlarla konuşarak yaşam sürdürüyorum: Nobel ödülünü kazananlar, kamyon şöforleri Milyarderler, anaokulu öğretmenleri, devlet başkanları, tesisatçılar.
Ich lebe davon, mit Menschen zu reden: mit Nobelpreisträgern, LKW-Fahrern, Milliardären, Kindergärtnerinnen, Staatsoberhäuptern, Installateuren.Mısırlıların yaşam simgesi.
Das ägyptische Symbol des Lebens.Burada, Yaşam Vakfında, daima inandığımız şey…- Hayır.
Hier in der Life Foundation -Nein.Yale gerçek yaşam kilitlerinin neredeyse 200 yıllık güvenlik deneyimi bulunuyor.
Yale Real Living Schlösser sind das Ergebnis von fast 200 Jahren Erfahrung im Sicherheitsbereich.Su ve havanın oIduğu yerde yaşam da vardır.
Wo es Wasser und Sauerstoff gibt, ist auch Leben.Aslanlar gerçekten sosyal yaşam süren tek kedi türü.
Löwen sind die einzige Katzenart, die in sozialen Rudeln lebt.Yaşam dolu resimler için.
Für Bilder voller Lebe.Yaşam ekmeği benim.- Beni izleyin.
Folgt mir nach. Ich bin das Brot des Lebens.Yaşam Uzatma senin yaşamanı istiyor.
Life Extension will unser Leben erhalten.Nasıl Biri Bağımsız Yaşam Becerileri Geliştirme Yardım.
Wie Helfen Jemand Entwickeln Independent Living Fähigkeiten.Diriliş ve yaşam.
Die Auferstehung und das Leben.Başka bir gezegende yaşam olduğuna inanmıyorum şu anda.
Aber ich habe nicht das Gefühl, dass ich jetzt auf einem anderen Planeten lebe.
