Yaşamaya devam Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Acı içinde ölebiliriz yada yaşamaya devam edebiliriz.
Korkağım. Bu şekilde yaşamaya devam edemem.
Yine de kaldılar ve yaşamaya devam ettiler.
Sordum çünkü böyle yaşamaya devam edebiliriz derken.
Sahip olduğumuz gibi yaşamaya devam edemem.
Onlar sevenlerinin zihinlerinde, hatıralarında yaşamaya devam edecekler.
Ölmek yok, Yaşamaya devam.
Ben yalnız bir kızım ve yine de yaşamaya devam edebilirim.
Neden orada yaşamaya devam edemiyor?
O bizlerin kalbinde ve ruhunda ebediyen yaşamaya devam edecektir.
Böyle yaşamaya devam etmeni istiyorum, oğlum.
Ama yiyeceğinizi yiyin ve yaşamaya devam edip yeni bir şölen düzenleyin kendinize.
Bu grubun yaşamaya devam edeceğine sizleri temin ederim.
Ama aynı şekilde yaşamaya devam ederler, değil mi?
Ağaçlar yaşamaya devam ederken doğan ve… ölen bütün insanları.
Ruhum yaşamaya devam edecek. Etmiyorum.
Içimizde yaşamaya devam eden atalarımıza.
Yazdığın satırlarda yaşamaya devam edeceğim.
Böylece erdem yaşamaya devam etmelidir.
Yaşamaya devam edeceksin.