YAPMAMANI - Almanca'ya çeviri

zu tun
yapmak
işim
yapacak
alakası
ilgisi
şey
meşgulüm
bir ilgisi
yapın
var
ich habe
var
almak
sahip olmak
ben de
benim hiç
yakaladığımı
ben az önce
ben bir keresinde
ben eskiden

Yapmamanı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Protesto yapmamanı istemek için.
Dich bitten, nicht zu protestieren.
Ebeveyninin sana yapmamanı söylediği tek şeye.
Dem einzige, was deine Eltern dazu gesagt nicht tu.
Sana bir şey yapmamanı söylemiştim!
Sie sollten doch nichts tun!
Sana bunu yapmamanı söyledi.
Er hatte gesagt, Sie sollen es lassen.
Sana O telefondan arama yapmamanı söyledim.
Ich sagte, du sollst mit dem Telefon nicht anrufen.
Emile, tam olarak yapmamanı söylediğim şey buydu!
Emile, das ist genau, was ich sagte, nicht zu tun!
Baba, sana bunu yapmamanı söylemiştim.
Daddy, ich sagte, das sollst du nicht tun.
Sana aptalca bir şey yapmamanı söylemiştim.
Ich hab' dir gesagt, dass du nichts Dummes tun sollst.
Kendini daha iyi hisseder miydin? Eğer senden bunu yapmamanı istesem?
Fühlst du dich besser, wenn ich das nicht will?
Yapacağını bildiğim şeyi yapmamanı istiyorum.
Ich will nicht, dass du das machst.
Batırmamak için böyle bir şey yapmamanı öneririm.
Ich schlage vor, du tust nichts, um es zu versauen.
Sana bunu yapmamanı söyledi.
Ich sagte doch, das sollst du nicht.
Bugün öğleden önce kesinlikle bir şey yapmamanı istiyorum.
Dass du absolut nichts tust. Heute Vormittag möchte ich.
Sana bunu yapmamanı söylemiştim!
Ich sagte doch: Tu's nicht!
Derek, seni sevdiğim için bunu yapmamanı isteyeceğim.
Derek, weil ich dich mag, werde ich dich bitten, das nicht zu tun.
Sana bunu yapmamanı söylemişti.
Er hatte gesagt, Sie sollen es lassen.
Holt yapmamanı istedi.
Holt will das nicht.
Nuck, lütfen. Bunu yapmamanı tercih ederim.
Nucky, es wäre mir lieber, wenn du das nicht tun würdest.
Arkadaşın David Vasquezin özellikle yapmamanı söylemesine rağmen.
Obwohl Ihnen Ihr Freund David Vasquez ausdrücklich davon abgeraten hatte.
Junior, sana bunu yapmamanı söylüyorum.
Junior, ich sage dir, du darfst es nicht tun.
Sonuçlar: 66, Zaman: 0.0778

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca