YAS TUTAN - Almanca'ya çeviri

Yas tutan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Hayat zor değil mi? Yas tutan zavallı kızım?
Armes, trauerndes Mädchen, hm?
Yas tutan bizler, birgün Carol ile tekrar birleşeceğiz.
Mögen wir Trauernde eines Tages wieder mit Carol vereint sein.
Dünyada yas tutan her insanın bu insanlara ihtiyacı vardır.
Jeder Trauernde auf dieser Welt braucht solche Menschen.
Ve senin için yas tutan tek şey bitlerin olacak.
Nur deine Flöhe werden dich betrauern.
Yas tutan binlerce hayranı… Soul müziğin öncüsünü anmak için toplanacak!
Und tausende Trauergäste werden sich versammeln, um Abschied zu nehmen vom Großmeister des Soul!
Kadın onun corgi rahatlatıcı yas tutan yabancı havaalanında bulur.
Frau findet ihren Corgi Trauer trauernden Fremden auf dem Flughafen.
Film, ailesinin ölümüne yas tutan Louisin hayatının başlangıcına geri döner.
Der Film kehrt zu Beginn von Louis'Leben zurück, als er den Tod seiner Familie betrauert.
O yas tutan bir dul.
Sie ist trauernde Witwe.
Selamlara sarılmış bayrakları ve yas tutan binlerce üniformalıyı.
Tausende schwenkende Fähnchen im Salut, Scheiterhaufen und Flammenräder, tausende uniformierte Trauernde.
Yas tutan kocaya karısının mirası kalır… ve zaman içinde sevdiği kadınla evlenir.
Und immer geliebt hat. und heiratet eines Tages die Frau, die er liebt Der trauernde Gatte erbt das Vermögen seiner Frau.
Yas tutan eşi için bundan iyisi yok. Masum bir adamın,
Eine tolle Chance für die trauernde Frau eines unschuldigen Mannes… Zerstört,
Öte yandan ben, basınla, yas tutan ailelerle ve Darwin Ödülleri bölümünün çuvallaması ile ilgilenmek zorundayım.
Ich andererseits muss mich um die Presse kümmern, die trauernden Eltern… und um versaubeutelten Bürokratenmist, der Ausmaße des Darwinpreises annimmt.
Yas tutan ortakların yaptığı birçok şey vardır,
Es gibt viele Dinge, die trauernde Kollegen tun,
Ve kişisel olarak aramadığım veya ziyaret etmediğim… yas tutan eş, anne
Und es gab nicht eine trauernde Ehefrau, Mutter
Yas tutan biri gibi görünmüyorsun.
Sie wirken nicht wie eine trauernde Witwe.
Yas tutan kampüs kaosa sürüklendi.
Ein Campus in Trauer wurde ins Chaos gestürzt.
Çünkü yas tutan tek benim.
Denn das tue ich.
Ölü biri, yas tutan biri.
Jemand ist tot, jemand trauert.
Ölü biri, yas tutan biri.
Jemand, der tot ist.
Ölü biri, yas tutan biri.
Jemand trauert. Jemand ist tot.
Sonuçlar: 182, Zaman: 0.0249

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca