YASAMA - Almanca'ya çeviri

gesetzgebende
legislativen
Gesetze
hukuk
kural
yasası
kanun
kanunları
yasa
gesetzliche
yasal olarak
kanunen
yasalarca
kanunla
yasa
hukuken
kanuni olarak
der Gesetzgeber
milletvekilleri
yasa koyucular
kanun koyucular
düzenleyicin
Gesetzgebung
mevzuat
yasalar
kanun
yasamanın
yasal
die Legislative
yasama
gesetzgebenden
Gesetz
hukuk
kural
yasası
kanun
kanunları
yasa
gesetzlichen
yasal olarak
kanunen
yasalarca
kanunla
yasa
hukuken
kanuni olarak

Yasama Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Yasama kararı ile, bireysel dava durumlarda yargılamanın uzunluğu uygunluğu bağlıdır§ 198 Abs.
Mit der gesetzlichen Festlegung, dass sich die Angemessenheit der Verfahrensdauer nach den Umständen des Einzelfalles richtet§ 198 Abs.
Umalım ki bu yasama kalitesi bu anlamda düzelir.
Hoffen wir, dass besagtes Gesetz hier Abhilfe schafft.
Yasama gücü halka aittir
Gehört die gesetzgebende Gewalt dem Volke
Tepe yönetim yasama erkiyle dostça ilişkide olmamızı istiyor.
Die Leute von der Leitung meinen, wir sollen nett zu der gesetzgebenden Macht sein.
Böylece, Yeni yasama gereksinimleri Bithumb karşılık,
So, die neuen gesetzlichen Anforderungen entsprechen Bithumb,
Fransada yasama yetkisi.
In Frankreich dürfen laut Gesetz….
Bastiat 1848 yılında seçmen meclisi ve yasama meclisi ne seçildi.
Von diesem wurde Bastiat 1848 in die Konstituierende und in die Legislative Nationalversammlung gewählt.
Yasama gücü( sembolik olarak)
Gesetzgebende Macht war(symbolisch)
Rusya Federasyonunda yabancı vatandaşların kaydı: yasama nüansları.
Registrierung der ausländischen Bürger in der Russischen Föderation: legislative Nuancen.
En yüksek yasama organı ise Parlamento.
Das höchste gesetzgebende Organ ist das Parlament.
Benim yasama.
Mein Gesetz.
İSG Politikaları Prosedürü Monitör ve Programlar yasama ihtiyacını karşılamak için.
WHS Richtlinien, Verfahren und Programme überwachen gesetzlichen Anforderungen gerecht zu werden.
bütün Parisin gözleri de Yasama Meclisine dikilmişti.
die Augen von ganz Paris auf die legislative Versammlung.
tarihi preservationist veya yasama personel işçi içerebilir.
historische preservationist oder legislative Personal Arbeiter.
Japonyanın yasama organı Ulusal Diet çift meclisli bir parlamentodur.
Japans gesetzgebendes Organ ist die Nationale Diät, ein Zweikammerparlament.
Polis ve güvenlik konular yasama dogrudan sorumlulugu, en azindan, bu Tartisilan almak.
Angelegenheiten der Polizei und Sicherheit sind die direkte Verantwortung des Gesetzgebers, zumindest um es zu diskutieren.
Yeni şirketleri çekmek için, yasama düzeyinde, kumar faaliyetlerinde vergi toplama konusunda değişiklikler yapılmıştır.
Um neue Unternehmen zu gewinnen, wurden auf gesetzlicher Ebene Änderungen bei der Steuererhebung für Glücksspielaktivitäten vorgenommen.
Bununla birlikte, söz konusu dijital platformun başlatılması yasama düzeyinde onay almak zorundadır.
Der Start der oben genannten digitalen Plattform muss jedoch auf gesetzlicher Ebene genehmigt werden.
Bu, yürütme, yasama ve yargı organları arasında potansiyel bir çatışma oluşturur.
Dadurch entsteht ein potenzieller Konflikt zwischen Exekutive, Legislative und Judikative.
CCA, Amerikan Yasama Değişim Konseyine yaptığı yatırımdan doğrudan faydalandı, doğrudan kâr sağladı.
Die CCA hat direkt profitiert von ihrer Investition in das American Legislative Exchange Council.
Sonuçlar: 100, Zaman: 0.0596

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca