Yazmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
C3 hücresine bir sonraki tam adı yazmaya başlayın.
Beginnen Sie mit der Eingabe Daha hızlı bir şekilde bulmak için kişinin adını yazmaya başlayabilirsiniz.
Venedikteyken ilk gerçek Hıristiyanlık eleştirilerini yazmaya başlar.
In Venedig fing Nietzsche an, seine erste wirkliche Kritik am Christentum niederzuschreiben.Bir şey yazmaya vaktim olmadı.
Ich hatte keine Zeit, etwas zu schreiben.Tavsiyenizi dinledi ve yazmaya devam etti.
Kişileri daha hızlı bulmak için kişinin adını yazmaya başlayabilirsiniz.
Sie können starten eingeben den Namen der Person schneller zu finden.Belgenize geri dönün ve bu dilde yazmaya başlayın.
Kehren Sie zu Ihrem Dokument zurück, und beginnen Sie mit der Eingabe in dieser Sprache.Tarih yazmaya hazırım.
Bereit, Geschichte zu schreiben.Rujunu aldı ve yazmaya başladı.
Er nahm deinen Lippenstift und fing an zu schreiben.Bu yüzden yazmaya başladı.
Also fing sie einfach an, zu schreiben.Ben cevaplamadan önce yazmaya başladın.
Sie haben angefangen zu schreiben, bevor ich geantwortet habe.Bak, sadece yazmaya başla.
Fang einfach an zu schreiben.Bu, 2014 yılında yazmaya başladığım bir kitap.
Begann ich dieses Buch zu schreiben.Bugün bir aşk şarkısı yazmaya.
Dir heute ein Liebeslied zu schreiben.Böylece bir kitap yazmaya karar verdi.
Also beschloss er, ein Buch zu schreiben.Bilmem ki… Sanırım yazmaya başlamamdan önce.
Ich weiß nicht, ich glaube… bevor ich anfing zu schreiben.Ve sonra yazmaya başladı.
Dann fing er an, zu schreiben.Eğer bize hergün yazmaya söz verirsen.
Wenn du uns versprichst, jeden einzelnen Tag zu schreiben.Yazmaya hep bir ilgi var mıydı?
Hattest Du schon immer ein Interesse daran, zu schreiben?Blogunuzu yazmaya başlamadan önce okuyucularınızı iyi tanımanız gerekiyor.
Bevor du anfängst zu schreiben, solltest du erst einmal die Leser des Blogs kennenlernen.
