Yazmaya başladım Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ben aslında yazmaya başladım.
Ich habe zu schreiben angefangen. Oh.İşte böyle yazmaya başladım.
Damals habe ich mit dem Schreiben angefangen.Ben aslında yazmaya başladım.
Ich begann zu schreiben.Bir sabah yazmaya başladım.
Eines morgens hab ich angefangen zu lesen.Cesaret bulup yazmaya başladım.
Ich fasste Mut, begann zu schreiben.ben oturup yazmaya başladım.
ich setzte mich hin und fing an zu schreiben.İşte o zaman yazmaya başladım.
Damals fing ich mit dem Schreiben an.Geçen yıl sonbaharda kitabı yazmaya başladım.
Im vergangenen Sommer habe ich angefangen zu schreiben.Ertesi gün ise oturup yazmaya başladım.
Am nächsten Tag setzte ich mich hin und schrieb los.Artık yazmak için bol vaktim vardı ve yazmaya başladım.
Und da hatte ich sehr viel Zeit und hab angefangen zu schreiben.Günün birinde de oturup yazmaya başladım.
Eines Tages setzte ich mich hin und begann zu schreiben.Lelouch adlı bir kişinin hikayesini yazmaya başladım önce, Taniguchi-yönetmen bir şey ile teyit ettim.
Bevor ich zu schreiben begann die Geschichte einer person namens Lelouch, Oturup yazmaya başladım ve yazdım ve yazdım, oraya sadece masamdan uzaklaşmak için gittiğim hâlde.
Also habe ich mich hingesetzt und fing an zu schreiben, weiter und weiter savaş çıkınca ufak yazılar yazmaya başladım.
Dann kam der Krieg, und jetzt schreibe ich Fülltexte.Rujunu aldı ve yazmaya başladı.
Er nahm deinen Lippenstift und fing an zu schreiben.Sonra günlüğünü çıkardı ve yazmaya başladı.
Dann holte er sein Tagebuch und fing an zu schreiben.Tom bilgisayarına oturdu ve bir şey yazmaya başladı.
Scott setzte sich Belki de yazmaya başlamamın sebebi de buydu.
Vielleicht war das der Grund, warum ich zu schreiben begann.Aksel yazmaya başladığını söylüyor.
Aksel sagt, du hast angefangen zu schreiben.Aksel yazmaya başladığını söylemişti sanki?
Aksel sagt, du hast angefangen zu schreiben.
