Yegane Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ben Set, sizin yegane ve gerçek kralınız olacağım!
Askerî mahkemelerin yegane görevi savaş suçlarına bakmaktır.''.
İnsanın ıstırap çekmesinin yegane sebebi tanrıların eğlence olsun diye yaptığı şeyleri ciddiye almasıdır.
Ve onu durdurmanın yegane yolu.
Belki de yegane arkadaşları ona ihanet etmiştir.
Etmektedir; yegane gerçek din vardır, o da.
aranızda duran yegane şeydir.
Ne demek“ yegane iki insanı” mı diyorsunuz?
Sen benim yegane arkadaşımsın.
Yegane yere gidiyorsun.
Fosiller bu beş para etmez dünyada benim için anlamı olan yegane şeylerdi.
Siegfriedin korktuğu yegane zamanı biliyor musun?
Bu da mı ne? Hâlâ hayatta olmanın yegane nedeni Tris.
Önemli olan yegane kurallar şunlardır.
Wendell, eğer Noellein ölümüne… sebep olmaktan hüküm giymemişse yegane hak sahibiymiş.
Girmek zorundayız! Buraya gelmemizin yegane sebebi bu!
İyi ve saf olan yegane şey.
Önemli olan yegane kurallar şunlardır: Bir insanın ne yapabileceği ve ne yapamayacağı.
Belki de kaçınılmaz olan yegane şeydir.
Ama bu şu demek oluyor ki… elimde yegane kalan sensin.