YEGANE - Almanca'ya çeviri

einzige
tek
sadece
yegane
biricik
nur
sadece
yalnızca
tek
ancak
sırf
ist
olmak
onun
olabilir
olur
ise
das Einzige
tek
sadece
tek kişi sensin
bilen tek kişi
kişi
yegane
biricik
olan tek kişi
alleiniger
sadece
einzigen
tek
sadece
yegane
biricik
einzig
tek
sadece
yegane
biricik
sind
olmak
onun
olabilir
olur
ise

Yegane Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ben Set, sizin yegane ve gerçek kralınız olacağım!
Ich, Seth… werde euer einzig wahrer König sein!
Askerî mahkemelerin yegane görevi savaş suçlarına bakmaktır.''.
Militärgerichte sind für Kriegsverbrechen zuständig.".
İnsanın ıstırap çekmesinin yegane sebebi tanrıların eğlence olsun diye yaptığı şeyleri ciddiye almasıdır.
Der Mensch leidet nur, weil er ernst nimmt, was die Götter zum Spaß gemacht haben.
Ve onu durdurmanın yegane yolu.
Die einzige Möglichkeit ihn aufzuhalten.
Belki de yegane arkadaşları ona ihanet etmiştir.
Oder seine einzigen Freunde haben ihn verraten.
Etmektedir; yegane gerçek din vardır, o da.
Die erklärt, daß sie die einzig wahre Religion ist.
aranızda duran yegane şeydir.
das eigene Verlangen nach Rache alles sind.
Ne demek“ yegane iki insanı” mı diyorsunuz?
Was soll das heißen„Nur zwei pro Person”?”?
Sen benim yegane arkadaşımsın.
Sie sind meine einzige Freundin.
Yegane yere gidiyorsun.
Sie gehen zum einzigen Ort der Erde,
Fosiller bu beş para etmez dünyada benim için anlamı olan yegane şeylerdi.
Fossilien waren für mich das einzig Sinnvolle auf der Welt.
Siegfriedin korktuğu yegane zamanı biliyor musun?
Weißt du, nur einmal fürchtet Siegfried sich?
Bu da mı ne? Hâlâ hayatta olmanın yegane nedeni Tris.
Der einzige Grund, warum du noch lebst.
Önemli olan yegane kurallar şunlardır.
Die einzigen Regeln, die wichtig sind, sind folgende.
Wendell, eğer Noellein ölümüne… sebep olmaktan hüküm giymemişse yegane hak sahibiymiş.
Solange er nicht für Noelles Tod verurteilt wird.- Wendell ist der einzig Begünstigte.
Girmek zorundayız! Buraya gelmemizin yegane sebebi bu!
Wir müssen dahin, nur deswegen sind wir hergekommen!
İyi ve saf olan yegane şey.
Die einzige Sache, die was taugt, die sauber ist.
Önemli olan yegane kurallar şunlardır: Bir insanın ne yapabileceği ve ne yapamayacağı.
Die einzigen Regeln, die wichtig sind, sind folgende.
Belki de kaçınılmaz olan yegane şeydir.
Vielleicht ist es das einzig Unabwendbare.
Ama bu şu demek oluyor ki… elimde yegane kalan sensin.
Aber das bedeutet, ich habe nur noch Sie.
Sonuçlar: 178, Zaman: 0.0513

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca